Ay: Ocak 2025

Ferdayıhayal

 Kitabın kapağını kapattı. Daha fazla okuyup zihnine kelime sıkıştırmak istemedi. Ama zihni, kapağı kapatsa da kömür treni gibi çalışıyordu. Treni dünyevi arzuların dışında bir okyanusun içinden gidiyordu.  Ayağa kalkıp biraz akgünlük aldı. Evi tütsülemeyi seviyordu. İbadetini yapıp dua ve zikirler ile taçlandırdı. Ama uyuyamıyordu. Aklına Zeki Demirkubuz’un “Sabah ezanını duymamış adam…” yakarışı geliyordu. Varoluşsal sancıları …

Ferdayıhayal Devamı »

Kahramanın Çöküşü

*Şehrin tepesinde uçan helikopterden bir ses gelir*  –Dekameron şehri toz duman içinde kaldı. *cızırtı* Jose ve Victor savaşında kazananı belirleyecek olan *cızırtı* son kozlarını oynadılar…- Victor: Sana kaç kere dedim bir daha yoluma çıkma! Jose: İster inan ister inanma ama bu savaşın kazananı belli. Jose tüm gücüyle Victor’a vurdu. Her yer toz duman içerisinde kaldı. …

Kahramanın Çöküşü Devamı »

Gezi Günlükleri 2: Safranbolu ve Yörük Köyü

 Arnavut kaldırımları, kiremit çatılarıyla doğanın renkleri arasında, Karabük iline bağlı tarihi ve turistik bir dünya mirası Safranbolu’dan bahsetmek istiyorum bu yazımda. Türk-İslam sanatının en güzel örnekleriyle günümüze kadar gelen kent, hâlâ dimdik ayakta duruyor.  18. ve 19. yy. mimarisini günümüze kadar taşıyan dokusuyla masalsı bir yer Safranbolu. Klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan evleri ile bilinen …

Gezi Günlükleri 2: Safranbolu ve Yörük Köyü Devamı »

MAVİ GÖZLÜ MELEK

Selin bıraktığı enkazdasın. Sesini duyamıyoruz. Nefes alışverişini hissediyoruz lakin. Umudumuzu yaşatıyoruz kumlarda.   Bekliyoruz çaresizce. Nefeslerimizi tuttuk. Karanlığın duyulması zor pasın içinde. Mavi gözlerini arıyoruz.   Gidenlerin ardından. Mumlarımızı yakıyoruz.  Hatıratlarımızda sönme ki, Ruhun hep dolaşsın aramızda.   Bul olur mu? gökyüzündeki evinde, Yüreğimizin derinliklerinde, Bir çocuğun tebessümünde, Ruhumdaki izlerinde seni bekliyorum.   Sel gitti …

MAVİ GÖZLÜ MELEK Devamı »

Roman Tahlili: Otomatik Piyano – Kurt Vonnegut

Giriş: Kurt Vonnegut’un ilk romanı olan Otomatik Piyano (orijinal adıyla Player Piano), absürt ve futuristik öğelerle dolu, soğuk bir teknoloji dünyasını eleştiriyor. 1952 yılında yayımlanan bu roman, 20. yüzyılın ortalarında yaşanan teknolojik ilerlemenin getirdiği toplumsal sonuçları önceden gören ve sorgulayan bir eser olarak öne çıkıyor. Roman, distopik bir gelecekte, insanların yerini makinelerin aldığı bir toplumda …

Roman Tahlili: Otomatik Piyano – Kurt Vonnegut Devamı »

Limoni Günler

 Oda, devrik bir cümleye benziyor. Eşyalar, harfler gibi dağılmış ortalığa. Tozun hükmü, bu alt üst oluşun üzerini örtmeye yetmiyor. Neşesiz değil ev. Neşeyle neşesizlik arasındaki keskin geçişler, hava değişiminden malûl kılıyor insanı.   Nicedir hastayım. Hasta olmanın tek iyi yanı, ev halkının, ancak çocuklara gösterilecek ilgisine mazhar olmak, battaniyeyi boğazına kadar çekmenle televizyon kumandasının kucağına bırakılması, …

Limoni Günler Devamı »

Tün

                 Taşla kırılan badem parçaları, Ancak gece mesaisinde toplanabildi . Gecenin gürültüsü, gürültüsü ve ışığı eksilmeyen evler, Gece ayazı. Badem ağacının gövdesinde dolunay, Balık ağlarına takılı ayrık otları, Sivrisinek ısırıklı kollar, bacakları kurtarmıyor , Yatağın tülden korumaları. Sohbetlerimin bir kısmını kendime saklarım hep, Azığımda bir başkasının kendine özgü lafları. Bu gece ne kadar silsem çıkmıyor, …

Tün Devamı »

Türk Filmi

 İbrahim yine her zamanki yerinde sırtını elektrik direğine dayamış, ağzında sakız ettiği sigarası, köpüren denizde eriyen bakışları ve tepesinde bağıran martılar. O da ben de hep aynı yerde. Bu sefer yanına gitmek konusunda cesaretimi toplamaya çalışır tereddüt içinde kıvranırken beni gördü. Yanaklarımı ateş bastı. “Gel kız yemem merak etme.” “Yok ibrahim Abi ondan değil de…” …

Türk Filmi Devamı »

Epiktetos’un Sofrası

 “Ben; esir, sakat, fakirlik ve sefalette başka bir Iros olan, bununla beraber Allah’ın sevgilisi bulunan Epiktetos’um.” (*) Üç zehirli ithal inci(r): şöhret, teşhir, meşhur.  Uygarlığın beşiği Ege… Beyaz bulutların yeryüzüne indiği Hierapolis (Pamukkale) tarafları… Felsefenin aydınlık yüzü, filozof Epiktetos bir bağ evinde uykusunda, bağa dadanan yılandan da haberi yok. Sabah düşünde. İzmir’e yakın bir bölgede …

Epiktetos’un Sofrası Devamı »

YÜZÜME ÇİZDİM TANRIYI

Yüzüme çizdim Tanrıyı, boydan boya yara bandı gözümde kıldan kanı Ellerim dikiş içinde ve de kırbaç! Duvarda sırtım, dönük kalbim mihraba. Buzdan bir kılıç kalbimin karı. Bir gece ay altında, ıslak kum tanesiydi zaman. Geçtiler zihnimden, ayaklarında yanıklar… Alevler ,  köpek uluması kadar korkunç! Çözdüler zincirlerimi krallığımın. DaNs eden bir ÖlÜmüN etrafındaydı ruhum. Kirli elbiseleri …

YÜZÜME ÇİZDİM TANRIYI Devamı »