Tarih Tekerrür Eder

 25 Temmuz 2017. Tarihin acıları tekerrür ettiği gün. Bana yabancı gelmeyen duygular. Benimle aynı yaşta bir erkek çocuğunun, yani artık bir yetişkin de denebilir, ölen annesinin arkasından çaresizce göz yaşını sildiğini gördüm. Ve bunu görmek insanın bazı acılarını tekrarlamasına neden oluyor.

 O kadar kalabalığın içinde acını saklayamamak, son kez ne zaman gördüğünü bilmediğin annen için gözyaşlarını akıtmak anlatılacak kadar değil de yaşanılacak kadar galiba. Bir din felsefesi dersinde hocam, iman ile aklın ilişkisinden bahsetmişti. “İnsan aklı ile iman eder fakat bütün insanların inançlarını yaşama şekli farklıdır.” demişti. O gün ise ağabeyim bana: “Doğduğuna inanıyorsan, öleceğine de inan.” dedi.

 Haklı, hepimiz her gün öleceğini bile bile yaşıyoruz. Kuzenime, “Allah bu acıyı kimseye yaşatmasın.” dediğimde “Yok öyle bir şey, hepimiz bu acıya istemeyerek olsa maruz kalacağız.” dedi. Ben o gün kendimi bir an için o erkek çocuğun yerine koydum. Sanki 21 yıllık hayatım bir an için durdu. Bunun düşüncesi bile insanı korkutmaya yetiyor.

 Bir gün öleceğimizi bilsek de hangi gün öldüğümüzün önemi yok, ama geride kendimizden bıraktığımız bir şeyler olmalı. Birkaç güzel insan, okumaya değer birkaç kitap, en önemlisi de temiz bir vicdan. Hani Nietzche diyor ya; “İçine koyacak bir şeyiniz varsa, bir günün cebi vardır.” Her gün cebime bir şeyler koymaya çalışıyorum, ölüm hariç.

 Çünkü kefenin cepleri yok!

Yorum bırakın