Gece vakti düşsüz bir adamdır
Hayal kuraklıklarıyla yaşayan
Yaşatan, içinde ölen bir kuşun son cıvıltısıdır
Sokak lambalarının mâni olduğu akşam
Öğlen gölünde serin son bir çırpıntıdır
Rüzgâr çıkıp süvarileri dört nala koşturduğunda
Her şey deliksiz ve berraktır/ her şey:
Yani bütün kurbanları Alexander’ın
Süleyman’ın tüm kadınları
Ve kanlı altar ve Porz Goret
Her şey silme beyaz
Bir anda olur herkesin bir başına kalışı
Gizlice falan değil
Göz göre göre
Güneş doğarken
Artık her şey unutulmuştur
Gecenin mağdurları tımarlarına bakarken
Hain bir kukumav kuşu otağına kurulmuştur
Cani bir suikast tasarlanır dirliklere doğru
Güleç kangrenler sıkkın siluetleri doldurur sonra
Babaannelerin seccadesi ayaklarını örterken
Soğuk heriflerin bilançosu kızların koynunda
Gece sokaklar azat edilir kanun adamlarından
Ve etik yasalardan/ sokaklar iblislerin olur
Güneş alırken şafakların öcünü
Dağların eteklerinden/ herkes ritme karışır
Ayıp yerlerimizde sabah yapraklar durur
Kusulmuş bir bulantı gibi bir baş dönmesi
Bir ur gibi us cübbesinden sıyrılır
Kıyıdaki cesetler denize döner
Şişede mektup
Okunmadan kalır.