Şiir

Ah

Rasyonalite, normalite ve rutinler abidesi Kirli sarı bir adam büstü gibi Aşırılık yok, haşa!                                         Doğular doğuya Batılar batıya Bayan Doğru ve Bay Titrek için İçki de içmiyor ne biçim Çinli Bir Kalkan yatıyor oysa mutfakta  Uslu bir kedi gibi Rakım nerede benim diyor İki olsun buzu Miyav Al sana bir şiir daha Şiirden bol …

Ah Devamı »

Esmer Yıldız

Gözlerindeki parıltıların okunaklı sanrılarında, Yüreğimin fısıltıları, sığınaklı tutsaklığa dönüşür. Sözlerindeki sarsıntıların dokunaklı yalnızlığında, Ellerimdeki bilinçaltı, silahaltına dönüşür. Özlemlerimden yeşerip filizlenince baharın medarıiftiharı, Közlerimden evrilir sancılarımın sınırsız yüce dağları. Çözümlerle dile gelince hor isyanın zor soruları, Duygularımın arzuları, esmer yıldıza dönüşür.  

Neşe

Neşe üstün olsa da kederden, büyük değildir o; Barıştır büyük olan, güç büyüktür. Neşe içinde parıldamaz yıldızlar, ne de akbaba Açmaz o gri yelkenlerini havada Üzerinde dağların; neşe için değildir aşınmış dağların Duruşu, yıllar su gibi akıp Uzun yamaçlarını aşındırırken. “Ne bir dağım ben ne de kuş Ne de yıldız; arıyorum neşeyi.” Türünüzün zayıflığı bu …

Neşe Devamı »

Lahza

                                                                                                                                                                  “yitip giden kadınlara” İçime vurur                 yüzünün yorgun dalgası Kırılıp köpürmeden                 hemen önce Salınır bugünün lahzasına   Suyun sesi durgun Zehir iner              suskunluktan. Yüklenir gıcırtısını geçmişin                   paslı menteşe   Birileri ölür, birileri kalır Göçük altında                   aç yatmış gece. Dantel örtüsünde divanın, Tan vaktini de besler Çocuklarını emziren Havva’lar …

Lahza Devamı »

Silüet

Nereden baksan                         yokuş Nereye baksan                       yok oluş İlmek ilmek kopuşların                              resmi Geride salt silueti kalan       …

Silüet Devamı »

Yaşama Övgü

  En azından bu ülke, aslında yaşadığı her ülke Kederiyle donanmıştır insanın. Hatırlayın bunu kutlamalarınızda. Yeni bir şey de değil bu kalmış unutulmuş zamandan, Geçici de değil, ama kesinlikle İnsan yaşamına ilişik. Yaşamı övün, övgüyü hak eder o, ama acıyı unutan Yaşamın övgüsü su kabağı İçinde şıngırdayan çakıl taşıdır ancak. Robinson Jeffers (Türkçeleştiren Ersin Engin) …

Yaşama Övgü Devamı »

Yandığım Kesin

  Suyu bulduk Ekmeği kazandık Gülü kokladık demek isterdim Ayaz Kırağı Çiğ düştü tomurcuğa açmadan Göçtüm tüm göçüklere Yandığım kesin Bu kor soğumaz Bu su durulmaz Bu sır gizlenmez                          desem de Gülüşlerimiz resim çizer Karı deler kardelen Tünel tırnakla kazılır Erişmek için sırrına …

Yandığım Kesin Devamı »

Cumhuriyet

Can bulduğunda nefes aldı insan. Umudu taşıdı güzel yarınlara, Modernizmin yolunda. Halısını sererken çağdaş medeniyet, Uğrunda yoğruldu onca fikir hamuru da. Resmin özgün muhteşemliğinde, İsimler çoktan yüceleşip kanıtlamıştı kendini. Yolları aydınlatan ışık farklıydı, güçlüydü, Endamı da havalı. Tokadı çok sert yiyecekti ve yedi elbet;                       …

Cumhuriyet Devamı »

Peki Yitirdiklerimiz Nerede?

Bir söz vermişti bana Yaz bitmeden gelecekti Kapı aralığında bekledim Kaldırımlarda oturdum Her gelen geçende, Onu aradım durdum. Gelmedi. Gelesi de yokmuş zaten, Çok sonradan anladım. Ve yıllar birden geçti Ne acelesi vardı günlerin sanki? Bilemedim. Hiç ummazdım,bir gün karşılaştık Kiraz ağaçlı o sokakta O aynı kişiydi de Ben kimdim? Giden benden gitmişti sanki Ama …

Peki Yitirdiklerimiz Nerede? Devamı »