Öykü

Basit

 Mehmet Efendi, yetmiş sekiz yıllık ömründe ilk defa pencereden dışarı bakarken hiçbir şey görmüyordu aslında. Gözleri açıktı evet, ama ruhu çoktan teslim olmuştu yaşlılığın karanlık boşluğuna. Her sabah aynı saatte, aynı koltuğa aynı pencerenin önüne oturmasının tek sebebi, yarım asırlık alışkanlığıydı. Karısı Nergis Hanım’ı kaybedeli tam beş yıl olmuştu ve o günden beri evinin içinde …

Basit Devamı »

Hıdırellez Dilekleri

 Çiçek pazarındaki küçük kırmızı turpları görünce iki bağ aldım. Turpların üzerine yeni su serpilmişti, parlıyorlardı.  Eve gittiğimde yemeği hazırlamama fırsat vermeden hadi sahile gidelim, dedi. Evde yemekleri ben yapıyordum. Benim elimden gelmiyor hiç demisti. Rolleri bölüşmüştük. Fazla görev adamıydım. Telefon açıp soruyordum ona, bu akşam ne yesek diye. Uzun bir liste veriyordu, listeleri çok seviyordu. …

Hıdırellez Dilekleri Devamı »

Kahramanın Çöküşü

*Şehrin tepesinde uçan helikopterden bir ses gelir*  –Dekameron şehri toz duman içinde kaldı. *cızırtı* Jose ve Victor savaşında kazananı belirleyecek olan *cızırtı* son kozlarını oynadılar…- Victor: Sana kaç kere dedim bir daha yoluma çıkma! Jose: İster inan ister inanma ama bu savaşın kazananı belli. Jose tüm gücüyle Victor’a vurdu. Her yer toz duman içerisinde kaldı. …

Kahramanın Çöküşü Devamı »

Türk Filmi

 İbrahim yine her zamanki yerinde sırtını elektrik direğine dayamış, ağzında sakız ettiği sigarası, köpüren denizde eriyen bakışları ve tepesinde bağıran martılar. O da ben de hep aynı yerde. Bu sefer yanına gitmek konusunda cesaretimi toplamaya çalışır tereddüt içinde kıvranırken beni gördü. Yanaklarımı ateş bastı. “Gel kız yemem merak etme.” “Yok ibrahim Abi ondan değil de…” …

Türk Filmi Devamı »

Özgürlüğe Varan Satırlar

 Kadın çapaklı gözlerini güçlükle araladı. Burnuna dolan keskin nem kokusuyla nefesi daraldı, midesi bulandı. Kendini geriye, sert ve soğuk duvara yasladığında, sırtı ürperdi. Bulunduğu yerin darlığını ancak çevresine biraz daha dikkatlice baktığında fark etti.  Bir tuvalet vardı, hayır, hiçbir şeye benzetilemeyecek kadar iğrenç bir klozet. Klozet, tam bir felaketti. Kapaksızdı, metal parçalar çürümüş, çeperlerini kahverengi …

Özgürlüğe Varan Satırlar Devamı »

Ferah Kasabı

 Sabahın hafif rüzgârı, serçelerin minik ötüşmeleri ve mahallede hazırlanan kahvaltıların o harika kokusunun ortasında Naim Abi güne bomba gibi uyanmıştı. Suriyeli radikal İslamcı çırağı zile basmıştı çünkü. Basıyordu ama bir yandan da çekiniyordu. Çünkü her seferinde zile bastığı için kızarak açıyordu kapıyı ustası. Dükkana gittiklerinde ikindiye doğru “Sabah zor uyanıyorum, sen zile basta uyandır yarın …

Ferah Kasabı Devamı »

Madenci

Hıncahınç trafik. Taksi, bir sürüngen gibi kıvrılıp süzülüyor. Gök gürültülü uçurumun kenarında, duruyor. Patronun kardeşinin gözleri Balaz’ın üzerinde. “Adamı neden yaktınız?” Balaz, derin bir iç çekip; “Ölmüştü…” diyebiliyor. Patronun kardeşi omuz silkiyor. “Öl-müş-tü… Öyle mi? Vay be! Demek ölmüştü. Peki adamı niye bagaja attınız ha! Adamı canlı canlı yakmışsınız. Neden? Şu olayı baştan anlat bakalım. …

Madenci Devamı »

Big Bang

                                                                           – 1-  Son basamağı çıkıp derin derin soluklandı. El yordamıyla çıkardığı anahtarları teker teker denedi, üçüncüsüyle açtığında merdiven ışığı daha yeni yanıyordu.  Kapıdaki “Uzman Psikiyatrist Prof. Dr. Hayri Kaya” yazılı tabela yine düşmüştü,  yerine yapıştırdı. Daireden bozma bir muayenehane. Hamiyet için buranın temizliği, gittiği evlerden  daha kolaydı, hastalarla görüşülen  oda hariç. Sadece orada neyi …

Big Bang Devamı »

Gezinenler

 Kayboldu. Yürüyüşüne başlayalı çok uzun zaman olmamasına rağmen başladığı noktayı seçemediği anda kendini bıraktı. Heyecanını, tutkusunu, yolculuğuna dair tasarladığı her şeyi bir anda unutuverdi. Durdu. Gezinen 1821.  Diğerlerini takip ederek geldiği noktalarda, kendi yolunu çizme fırsatı her eline geçtiği anda tekrar başka Gezinenler’i bekledi. Başlangıçta kendine sıkıca tembihlese de yürüyüşün tekil, öznel, bağımsız olması ona …

Gezinenler Devamı »

Sürpriz

 Birazdan gelecek metroyu, oturduğu bankta elindeki dergiye bakarak bekliyordu. Derginin kapağında bir trenin vagonlarının, birbirlerini görebildiği bir virajı alırkenki hâlinin fotoğrafı vardı. “Onu en son böyle bir mesafeden görmüştüm.” diye geçirdi içinden. Aynılığın içinde bir virajın iki ucu, acı bir tat vermişti ağzına. Birlikte bir yolda oldukları son günün sabahına, sevişen bedenleri hiç ayrılmayacak kadar …

Sürpriz Devamı »