Öykü

Rus Ruleti

 Bir arkadaşım “Sıradan bir günün neye benzediği, tekrar eden yaşanmışlıklarla ilişkilidir.” derdi. Benim için tekrar eden günlerin birinde, her geceki gibi yelkovanın yeni güne alamet ettiği saatlerde, yüksek müzik sesiyle kapladığım İstanbul’u, az önce denizden seyreden ben değilmişim gibi bir de köprü üzerinden görebilmek için bir kıtadan diğerine çember çiziyordum. Nasıl olsa saatlerimi çalan bir …

Rus Ruleti Devamı »

Kapının Ardı

 Yıllardır bu odada yaşıyordu. Her yıl, yalnızca bir kez ziyaretine geliyordum. Çok uzun sürmüyordu bu ziyaretler. Sıklıkla onun üstü kapalı kovmalarıyla sonlanıyordu. Çıkarken “yine gel” demeyi de ihmal etmiyordu. Biliyordum, gelişimden duyduğu rahatsızlıktan büyüktü hiç gelmeme ihtimalimin yarattığı korku. Sözleştiğimiz saatte kapısındaydım. Yine de açması için kapıda üç dakika beklemem gerekti. Kapıyı sıkılganlıkla açtı. “Buyur!” …

Kapının Ardı Devamı »

Uşakspor

 “Bu taraftar sizinle gurur duyuyor, Uşak’ın efeleri şahlanıyor!”  Tribünlerden yükselen tezahürat sesleri, stadyumun çimlerinin arasındaki küçük yuvaya kadar ulaşıyordu. Köksal ve Muhsin, yeşil çimlerin arasında kurulu mütevazı yuvalarında günlerini geçirirken, üstlerinden geçen onlarca ayağın sesi onlara ninni gibi geliyordu artık.  Köksal, diğer böceklerin gıptayla baktığı parlak, kahverengi kanatlarını temizlerken Muhsin köşesinde onu izliyordu. Ağabeyinin kanatları …

Uşakspor Devamı »

Sarmal

 Ne fark eder? Bilmiyorum. Saat kaç, günlerden ne biz burada ne yapıyoruz? Bu minvalde soruları geride bırakalı çok oldu. Yine de içimi kemirip duran bir sıkıntının varlığını hissediyorum. İnsanda her şeyin bir sınırı varmış gerçekten. Fazla ileri gidince başa dönüyorsun. Evet, maalesef duyguların bile bir sınırı varmış.  Erken yaşadım diyorum ne varsa, bugüne bırakmadan sıyırmışım …

Sarmal Devamı »

Çöl

Başak’a… / Dhafer Youssef – Soupir Eternel/Sonsuz İç Çekiş (Yaşanmış kaç anıyı anımsadığımı asla bilmem: iyileri daha iyi, kötüleri unutur, mükemmelleştirir, yeniden yaratırım. Bazen de belli olmaz, ansızın karşıma çıkar ve yalan bile olsa tınılarına uyum sağlar, geçmişi gerçek sanır, gerçekliğine emin bile olamasam da. Hayal ve gerçek arasında işimize geleni seçerim.)  Seneler geçti, ilk …

Çöl Devamı »

Basit

 Mehmet Efendi, yetmiş sekiz yıllık ömründe ilk defa pencereden dışarı bakarken hiçbir şey görmüyordu aslında. Gözleri açıktı evet, ama ruhu çoktan teslim olmuştu yaşlılığın karanlık boşluğuna. Her sabah aynı saatte, aynı koltuğa aynı pencerenin önüne oturmasının tek sebebi, yarım asırlık alışkanlığıydı. Karısı Nergis Hanım’ı kaybedeli tam beş yıl olmuştu ve o günden beri evinin içinde …

Basit Devamı »

Hıdırellez Dilekleri

 Çiçek pazarındaki küçük kırmızı turpları görünce iki bağ aldım. Turpların üzerine yeni su serpilmişti, parlıyorlardı.  Eve gittiğimde yemeği hazırlamama fırsat vermeden hadi sahile gidelim, dedi. Evde yemekleri ben yapıyordum. Benim elimden gelmiyor hiç demisti. Rolleri bölüşmüştük. Fazla görev adamıydım. Telefon açıp soruyordum ona, bu akşam ne yesek diye. Uzun bir liste veriyordu, listeleri çok seviyordu. …

Hıdırellez Dilekleri Devamı »

Kahramanın Çöküşü

*Şehrin tepesinde uçan helikopterden bir ses gelir*  –Dekameron şehri toz duman içinde kaldı. *cızırtı* Jose ve Victor savaşında kazananı belirleyecek olan *cızırtı* son kozlarını oynadılar…- Victor: Sana kaç kere dedim bir daha yoluma çıkma! Jose: İster inan ister inanma ama bu savaşın kazananı belli. Jose tüm gücüyle Victor’a vurdu. Her yer toz duman içerisinde kaldı. …

Kahramanın Çöküşü Devamı »

Türk Filmi

 İbrahim yine her zamanki yerinde sırtını elektrik direğine dayamış, ağzında sakız ettiği sigarası, köpüren denizde eriyen bakışları ve tepesinde bağıran martılar. O da ben de hep aynı yerde. Bu sefer yanına gitmek konusunda cesaretimi toplamaya çalışır tereddüt içinde kıvranırken beni gördü. Yanaklarımı ateş bastı. “Gel kız yemem merak etme.” “Yok ibrahim Abi ondan değil de…” …

Türk Filmi Devamı »

Özgürlüğe Varan Satırlar

 Kadın çapaklı gözlerini güçlükle araladı. Burnuna dolan keskin nem kokusuyla nefesi daraldı, midesi bulandı. Kendini geriye, sert ve soğuk duvara yasladığında, sırtı ürperdi. Bulunduğu yerin darlığını ancak çevresine biraz daha dikkatlice baktığında fark etti.  Bir tuvalet vardı, hayır, hiçbir şeye benzetilemeyecek kadar iğrenç bir klozet. Klozet, tam bir felaketti. Kapaksızdı, metal parçalar çürümüş, çeperlerini kahverengi …

Özgürlüğe Varan Satırlar Devamı »