Baş yaracak kan akmadan durmaz
Ve kan yuvasıdır şakaklarından sızan
Onulmaz halde bırakılan taşın
O bir kâtildir, hain bir cüzzam
En beklenmedik çığlığın ardından
Su birikintilerine kastı olan, bir şaibe
Bir sual, cevabı yalnız Kâbile sorulan
Ellerden ibaret yuvalarda duraklanan
Baş yarıldı, artık ayrılmadan durmaz
Ve elbet bir zambak kanayacaktır ardından
Sorgu suale gerek kalmadan solabilir
Ani bir faili meçhulle bir çığlık bölünebilir
Böyle güzel bir yarada elbet bir yâr sevilir
Böyle bir kaderden elbet sual beklenir
Bu taş burada onulmaz, başka bir onur gerekir
Yarılan taşın öcünü Kâbilden almaya
Daimdir bir Hâbil gerekir
Kanadı kanıyor taşın, yine de bir haindir
Bismillah denip göğsünden bir kına
Yakılıp geçilmelidir
Yine kanayan bir sual, bir cevap beklenir
Bir taş, elbet zambaklar ıssızlığında
Elbet bir dağın en köşeli sırtında
Bir kâtil gibi beklemektedir
Bir yâr sevmek için
Bir yara serilmek için
Bir yara verilmek için