Derler ki delilik en büyük lütuflardandır
Eğer karnın tok sırtın pekse sen padişahsın
Kimse sormuş mu deliye, bu divanelik nedendir?
Hiç sormuşlar mıdır ki padişaha, senin yaran nerededir?
Deliliği inkâr edecek değiliz elbet, bu bizim sırrımızdır.
İyilik, sevda, aşk dostumuz, nefret, kin, kibir düşmanımızdır.
Bu divanelik hiçbir padişahın fermanı değil, bizim hakkımızdır.
Yaramızsa bize en büyük armağan, başımıza taçtır.
Karnımız tok, sırtımız pek, bu halimize bin şükür elbet
Lakin bize ağır gelen, nefsimize yük olan taşıdığımız sevdadır.
Bu sevda sözümüzde şiir, dilimizde dinmeyecek bir türküdür.
Bu yara kapanır mı kapanmaz mı ben bilmem, ama bir gün diner elbet
Bu yarayı açan kimdir dersen Selvi’den, ince bir güzeldir
Şikayetçi misin diye sorsan, bu yara ondan bana hediyedir
Konuşur musun görüşür müsün desen, O şu dağların ardındadır.
Seni sever mi diye sorarsan azizim, işte bu taşıdığım, bana yük olan yaradır.