Kadim Bir Ormanda

bir kadim ormanın içinde

yaprak açmayan bir ağaç:

kim bilir hangi rüzgâr vurdu dallarını

hangi sevgili unuttu adını

bir yağmur bir yıldız kalmış gövdemde

ama hiçbiri ısıtamaz soğuk sabahlarımı

 

herkesin arasında kayıp bir yüzüm ben

hiç kimse kadar bile değil

bir sokak lambası gibi titrek

ne aydınlığa sığarım

ne karanlığa

 

gecenin ortasında bir dost meclisi

kahkahalar arasında bir boşluk,

ansızın düşüyorum o boşluğa

bir tren geçiyor sonra uzaktan

buhar kokusu

ve kırık bir şiir bırakıyor ardında

 

sevdiğim…

dudağımda bir yarım kelime,

bana en çok o yabancı şimdi

en çok onun gözlerinde sönüyorum

karşılıksız bir lamba gibi,

ışığı kendine bile yetmeyen

 

kim bilir hangi sokak köşesinde

sarı bir yaprak düşer yere

kim bilir hangi rüzgâr savurur beni

kadim bir ormandan

bir unutulmuş şehre…

 

Yorum bırakın