Kırmızı bir kurdele ölüm,
Sarı gözlü kızın başına bağlanan
El çabukluğuyla çözdüm ölümü
Döktüm ovama, kaskatı burgaç-takvimde ayraç
Sırtımda erik ağacı, beton perdesi-Ayastefanos
Ülkelerin vahşi tarihiydi zaman
Yer sallanıyordu martıların horoz dövüşünde
Kafesimden atladı, kavanoz kanatlı cinler
Bir makara gibi çözdüm ölümü
Üşüyen karıncalar haykırdı tellerde
Ebrumdu, kan tekkesinde aylak kıraathanem
Bardaklarımda topraktan alev…
Çeyiz sandıklarımda kaldı rahmimin kokusu
Ve geçti üzerimden tenimin Hezarfen Çelebi
İlk aşkıydım ben, çaktı kanatlarıma elbisemi
Süzülüyor gökte niş kemerim
Güneşin karanlık çiçeklerinde dudağını kesiyor bir fahişe
Boy aynasında yok oldu kudret
Asılı kaldı ağzında çividen ağustos böceği
Jilet izi parmaklarım, yağdı yeryüzüne
Ve isimsiz bir ağız, uluyor gökte her gece!
