Sen olmasan eksik kalırdı Evren.
“Bir kul daha yaratayım da mahşerde kalabalık gözüksünler!” demiş olamaz Yaradan. Haybeye iş yapmaz. Yaratımının senden muradı var.
Herkes erecek diye bi’şey yok ama az daha aklı başında olmak, ayakları yere sağlam basmak neden olmasın.
İpi göğüsleyeceğin “finiş” çizgisinde olmaya geldiğin insan olmak var. Ne oluyorsa bu uğurda oluyor.
Hayatın kocaman bir film seti. Kadraja her girenin seni olman gereken insan yapmak için oynadığı bir rol var. Rolü biten yaprak gibi dökülüyor hayat ağacından zaten.
“Mobbing” dalında master yapmış bir müdürüm vardı zamanında. Sabah muhatap olacağım diye gece stresten uyuyamaz, uyuz olurdum. Gemileri yakıp istifa etmiştim onun yüzünden. İşten atılmış sonradan duydum. “Beş dakkada değişir bütün işler.” diyor ya şarkıda… İrili ufaklı birtakım dağları yarattığını zannetmenin ne menem bi’şey olduğunu göreyim diye girmiş hayatıma adamcağız meğerse. “Mutsuz olduğum yerden ayrılma cesaretini topla şimdiden.” demek istemiş. Ben anlamamışım, kendi de bilemezdi zaten.
Benim anam neden sabah ağzıma börek çörek tıkarak uyandırıp sırtıma havlu koyanlardan değil diye üzülürdüm eskiden. O “cool” anne rolü meğer kimseye bağımlı olmadan kendime yetebileyim diyeymiş.
İnsan parayla dolandırılmaz sadece. Dediğine iman ederek inanıp sorgusuz güvendiklerimin attığı kazık da “Bir daha salak salak herkese inanıp güvenme!” diye uyandırmak içinmiş.
İnsanımız akıl vermeyi sever. Sen ne sol yanağına tokat atana sağını da uzatacak kadar keriz olacaksın ne de çirkefle çirkef olacaksın. Cinganlığın lüzumu yok. Köpek seni ısırınca sen de köpeği ısırmazsın. O köpek ama sen insansın.
Her gördüğün insan değil ama, surete aldanma. Kimi melek kimi kelek. Herkes işinin başında. Etrafındaki herkes ve olan her şey sana hizmet ediyor burada.
Senin hayatına giren kimse yok, onları sana “Gönderen” var, mesajı alabilesin diye.
Bu yüzden “Her olayı hayır, her geleni Hızır bil!” demiş Mevlânâ.
İnsan bunu bilince Küçük Emrah kaşları yukarı kalkabiliyor, ruhu hafifliyor, daha affedici oluyor.
Kafka’nın Dönüşüm’deki karakteri bir sabah böcük olarak uyanmış ya hani, insan hakikaten bir sabah bambaşka biri olarak uyanabilir. Ama böcek olarak ama çiçek olarak.
Ölene kadar ananı, atanı, eşini, dostunu suçlayarak ömür de tüketebilirsin; herkesin var olmana hizmet ettiğini bilerek yaşamayı da seçebilirsin. Ha, celladına âşık gibi madik atan eşine dostuna yapışıp kalıyorsan da kendi asalaklığından, başkasının suçu yok.
Kendi hayat sahnende başrolü figüranlara altın tepside sunma.
Varlığının hikmetini unutup fani mevzularda kaybolma.
Baki olan sensin.
Unutma.