“yitip giden kadınlara”
İçime vurur
yüzünün yorgun dalgası
Kırılıp köpürmeden
hemen önce
Salınır bugünün lahzasına
Suyun sesi durgun
Zehir iner
suskunluktan.
Yüklenir gıcırtısını geçmişin
paslı menteşe
Birileri ölür, birileri kalır
Göçük altında
aç yatmış gece.
Dantel örtüsünde divanın,
Tan vaktini de besler
Çocuklarını emziren Havva’lar