Exlibris Sanatı

 Exlibris, kitap sahibi hakkında kişiye bilgi veren, ona ayrıcalık kazandıran bir sanat olmaktadır. Kitapların iç kapağına kitapseverler tarafından yapıştırarak kullandıkları içerisinde adlarının ve farklı temalardaki görsellerin olduğu küçük boyutlu baskı resimlerdir.Latince’de Libris, kitap anlamına gelmektedir. Liber sözcüğü ise Latince’de “ağacın iç kabuğu” anlamına gelmektedir (LatDict, 2013).

 Genellikle “Exlibris” tanımı kullanılırken bazı ülkelerde “Bookplate” olarak da bilinir. Sanatçı Genellikle bir çoğaltma tekniğiyle tasarımını yapmalıdır. Çoğaltılabilir olma özelliği exlibrisin başlıca özelliklerindendir. Adına exlibris yapılan Kişinin kişilik özellikleri, mesleği, ilgi alanları, felsefi veya politik eğilimleri yansıtılmaktadır (Rider,2018: 35).

 Önemli iletişim dili olma özelliğine sahip olan exlibris sanatı aynı zamanda Kişiye aidiyet duygusu kazandırmaktadır. Bu nedenle doğru iletişim de aynı zamanda sanatsal bir değer taşıyarak mesajını doğru vermektedir. Exlibris Kitabın sahibini tanıtarak yücelten ve kitabı sahibinden ödünç alan kişiye geri ulaştırması  konusunda uyarıcı niteliği taşıyan mesajlar taşımaktadır.

 Kitapların iç kapağında yer almakla birlikte exlibris önemli mülkiyet işareti olma özelliğine sahiptir.  Küçük boyutta çalışılan  sanatsal kimliğe olan exlibris, kitaplara ve kütüphanelere mülkiyet kazandırmak ve kaybolmasının önüne geçmek amacıyla tasarlanarak geniş kitlelere ulaşmaktadır (Kahramankaptan,1993: 93).

 İlk denemeler 15. yüzyılda tahta baskılarla başlayıp, sonraki yıllarda  bakır levhalara oyma yapılmaya başlamıştır. Kişinin ismi, sembolik ve alegorik özellikleri taşımakta olan tasarımlara rastlamak mümkün olmaktadır (Turani,1966: 35). Matbaanın icadıyla birlikte Kütüphanelerde gelişmeye ve yaygınlaşmaya başladı. Baskı ve çoğaltma tekniklerinin gelişmesiyle, kütüphanelerin varlığı önem kazanmıştır. Kütüphaneler, kısa sürede, el yazması ve  dönemin en büyük kitap koleksiyonlarının yer aldığı kaynaklara sahip olmuşlardır (Dalkıran, 2013: 201).

 19. yüzyıldan itibaren sosyoloji ve kütüphanecilik alanlarında olan yoğun ilgi ve alakanın artmasıyla, exlibris “grafik sanatı” alanına yerine alarak ait olarak exlibris koleksiyonerliğinin ilk adımları başlamaktadır. Sanatçısının üslubu ve Baskı teknik yetisinin Klasik baskı teknikleri olsun ya da çağdaş baskı teknikleri olsun, baskı resim eserlerinde aranılmakta olan resimsel etki ve teknik özellikler,  boyutu küçük olan  exlibrisler için de  geçerli olmaktadır (Vleeschauver,1963: 24).

 Kitap plakası olan exlibrisler 15. yüzyılda dünyaya hızla yayılmıştır. Exlibris tasarımlarının genel özellikleri dört ana özellik arasından ayırt edilmekteydi: arma, monogramlar, çizim ve yazı karakteri bunların başında gelmektedir (Nedzelska, 2019: 257).

 

Tarihsel Gelişiminde Exlibris Sanatı

 Araştırmacılar, exlibris’in ilk izlerinin  M.Ö. 1400 yılında açık mavi rengini taşıyan bir fayans üzerine çalışılmakta olan Mısır Kralı  III. Amenhotep’in (diğer adıyla Firavun III. Amenhophis) kitaplığında olduğuna dair açıklamaktadırlar. Boyutlarının 62 x 38 x 4,5 mm olduğu  mavi renkteki levhanın papirüs rulolarını muhafaza etmek amacıyla kullanılan ağaç sandıklara takılmış olduğu  tahmin edilmektedir. Oldukça köklü  geleneğe sahip olan exlibris sanatının, M.Ö. 600 yıllarında yaşamış olan Sanat ve Kültüre oldukça kıymet vermiş olan Asur Kralı “Asurbanipal” zamanından kalmış olduğu bilinmektedir (Okur, 2013: 2).

Resim 1. III. Amenhotep Dönemine ait kil Tablet, M.Ö. 1400

Kaynak: https://gatoempinado.wordpress.com/2016/06/24/el-ex-libris/

 Levhanın yüzeyi ve kenar köşeleri düz yapıya sahiptir. Yuvarlak olan üst kısımda birbirine  yakın iki  delik bulunmaktadır. Sırlanmış mavi renktedir. Tablet yapının üzerinde yer alan hiyeroglif koyu mavi rengine boyanmaktadır. Matbaa öncesi yıllarda bilgi ve düşüncenin aktarımında kullanılmakta olan  el yazmaları az sayıda üretilmeleri sebebiyle kıymetli olduklarından, hırsızlık yapan kişilerin temel hedefi haline gelmiştir (Leipzig,1909: 13).

 Kilise ve  manastır bünyesinde olan yazma  örneklerinin, ilk izlerine 15. yüzyılın üçüncü çeyreği yani Yeniçağ başlangıcında rastlanmaktadır. Exlibris önceki yıllarda sadece prenslerin ve kiliselerin içerisinde  yer alan çok kıymetli  el yazması kitaplarda kullanılmıştır. Hızla gelişen  Matbaa sayesinde burjuva sınıfı tarafından exlibrisler kullanılmaya başlanmıştır. Güney Almanya’da Manastır kütüphanesine bağışlanmakta olan  kitapların iç kısmına yapıştırılması adına “Hilden Brandenburg” ile “Wilhelm von Zell” tasarım  yapıldığı görülmektedir. Tasarlanmış olan exlibris de  aile bireylerinin arması ve  ruhları adına  dua edilmesini dair semboller ve yalvarma  ifadelerine yer almaktadır (Pektaş, 2003: 15).

 

Resim 2. “Hildebrand Brandenburg” şahsına yapılmış exlibris  (6.35 x 6.35cm)

Kaynak: http://www.darkroastedblend.com/2009/11/extraordinary-world-of-ex-libris-art.html

 Latince dilinin egemen olduğu Avrupa’da arma adı verilen, Türk toplumlarında adına ongun, Amerika yerlileri arasında totem anlamını taşıyan  çiçek, hayvan ve mitolojiyi yansıtan sembollerin ilk exlibrislerde kullanılmasına sıklıkla rastlamak mümkün olmaktadır. Geçmişten günümüze devletlerin, kralllıkların veya bir  şehri simgelemek adına arma kültürünün nesilden nesile devam  edip yaygınlaşmaktadır. Resimlendirme de 19. yüzyıl kadar  armalardan faydalanılmakta olan  exlibrisler, Orta Çağ’dan başlayarak silah, zırh ve kalkan gibi kolaylıkla  ayırt edilen imge ve sembollerden faydalanılmıştır (Koloğlu,2013: 8).

 Tarihte ilk exlibris örneklerinden olan 1450 yıllarında “Igler” (kirpici) lakap ismiyle tanınan Alman Papaz “Johannes Knabenberg” adına  yapılan ve çayırdaki çiçeği ısırmakta olan  bir kirpinin resimlendiği exlibris olmaktadır.Kağıt üzerine yapılmış olan  ilk exlibris özelliğine sahip olan örneğin üst tarafında  “Hanns Igler (kirpi) sizi öpebilir” kelimesi yer almaktadır ( Beyaz,2015: 12).

Resim 3. Hanns Igler için yapılan Exlibris  (19×14 cm), 1450

Kaynak: 2014.lodzdesign.com

 Exlibris eserini incelediğimizde üst tarafında yer alan çerçevenin  içinde “Hanns Igler öpsün sizi” sözcüğündeki amaç, kitabı ödünç almış olan  kişiye, kitabı geri getirdiğinde öpücükle ödüllendirilmiş olacağına aksi halde kızgın ve öfkeli  kirpinin oklarının hedefinde  olacağını hatırlatmaktır. Siyah mürekkep rengi kullanılarak yapılmış olan eser yüzyıllar geçmiş olmasıyla kahverengine dönüşmüş olan  ilk exlibris, bugün ki temel boyut ve özelliklerinden uzun olup 19 x 14cm ölçüsünde olmaktadır ( Seyler,1895: 9).

 Almanya’da 16. yüzyıl içerisinde en önemli çağını yaşamakta olan  exlibris, aynı yüzyıl içerisinde  farklı Avrupa ülkelerinde de izleri görülmüştür. İngiltere’de ilk exlibris örneği 1500 yıllarında  Thomas Cardinal Wolsey ve 1574’de Sir Nicholas Bacon adına yapıldığına rastlanmıştır. 1529’da ise Fransa’da  Jean Bertaud adına yapılmış olduğuna ve 1574’de Charles Ailleboust adına  yapıldığına rastlanmaktadır.  Amerika’da  ilk rastlanılan exlibris örneğine  ise 1629 yılında Henry Dunster ve 1642 yılında Stephen Daye adına yapılmaktadır (Keenan, 2003: 13).

Resim 4. Albrecht Dürer, Almanya, X1, Willibald Pirckheimer adına exlibris,1502.

 Kaynak: https://www.britishmuseum.org/collection/object/P_1972-U-1091

 Exlibris, bir ihtiyaç grafiği olarak meydana gelmiş olmasına  karşın, exlibris sanatı estetik kaygılarla yapılan özgün yapıtlar olmaktadır. Uzun geçmişi olan exlibris sanatı, yapıldığı döneme ait kültürel özellikleri, mitolojik  sembolleri, efsaneleri, tarihi özellikleri, günümüze taşıyarak önemli bir iletişimin temellerini ortaya koymaktadır. Albrecht Dürer 1525 yılında, arkadaşı aynı zamanda dönemin önemli devlet ve bilim İnsanı  Willibald Pirckheimer ve Hektor Pömer adına yirmi bir sayfa exlibris tasarımı tasarlamıştır (Bouchot, 1891: 24).

 Dürer, Pırckheimer adına yapmış olduğu eserlerinde ağaç baskı tekniğini kullanmıştır. Hanedan arması ve  bereketin başlıca sembolü olan boynuz biçiminin  içerisinde yer alan şarap ve üzüm resimlemiştir. Dürer, cömertkar olan Pırckheimer’in adına yapmış olduğu  exlibrisinde “kendisi ve arkadaşları için” anlamına gelen “Sıbıet Amıcıs” yazısını  böylelikle bu kitaplardan Pırckheimer’in arkadaşlarının da yararlanabileceğini ifade etmiştir. İsmin önündeki Latince “Uber” sözcüğü ise “ Willibald’ın kitapları” anlamına gelmektedir. Liber sözcüğü yerini sonraki süreçte ise Exlibris sözcüğü kullanılmaya başlanmıştır (Honca, 2007: 33).

     

     Resim 5. Gustav Klimt, P1, 10.7 x 5.2 cm 1898      Resim 6. Pablo Picasso, P7

Kaynak: Pektaş, 2017: 20-23.

 16. yüzyıldan sonraki yıllarda kitapların çoğalması ile birlikte yaygınlaşan exlibrislerin dönemin ünlü sanatçıları Pablo Picasso, Edvard Munch, Lucas Cranach,Albrecht Dürer, Paul Klee, Kaethe Kolwitz, tarafından dönemin önemli devlet adamları, hanedan mensupları, bilim adamları ve yakınları adına tasarladıkları exlibris eserleriyle bilinmektedir. Exlibris sanatı 500 yıldan beri sanatsal kaygılarla yapılmakta ve koleksiyonerler tarafından toplanarak saklanılmaktadır. Baskı Hakkında bilgiler Exlibrislerin uygun olan yerlerine kısaltma yapılarak yazılmalıdır. Kitapları hem koruyan hem de özel mülkiyet kazandırmış olan exlibris sanatı, kitapların iç kısmında özgün yapıtlarla kitap ve kitap sahibini yüceltmektedir (Pektaş, 2017: 20).

 Genellikle siyah-beyaz ağırlıklı olan kitapların içerisine siyah-beyaz ağaç ve linolyum baskı eserleri , renkli  kitapların  içerisine ipek ve taş baskı eserleri, Özel ve nadir  bulunan kitaplara ise metal gravürler konulmaktadır Exlibris, kültürel etkileşimle  buluşturmanın yanında sanatsal bir ifadenin aktarımı olarak sanat alanındaki eğitmenlere, sanatçılara, genç nesillere birçok fırsat yaratması noktasında önem taşımaktadır (Kırışoğlu, 2014: 18).

 Orta Çağ dünyasında çağdaş ve yenilikçi bir devlet modeli oluşumu olmadığı için sivil bir kitaplığın varlığından söz etmemiz pek  mümkün olmamaktadır. Genellikle var olan kitaplıklar hükümdarlık kitaplıkları olmaktadır (Karstedt,1980: 5).

 İmparatorluk döneminin en önemli modası haline gelmekte olan kütüphane sahibi olmak, saygınlığı arttırmakta ve başarının merkezinde rol oynamaktaydı. Kütüphanelerin yalnızca okuma ve araştırma mekanları olmamasına, ziyaretçisi olan insanların fikirleri kadar gözlerine de hitap etmiş olmalarına da  özen gösterilirmiştir.  Böylelikle kütüphanelerde yer alan tablo ve heykellerin sayılarında artış olmuştur. Matbaanın icadının öncesinde, burjuva kitap sahipleri kitaplarının aidiyetliklerini kanıtlamak amacıyla simge ve isimler kullanarak, kitaplarına etiket eklemişlerdir (Baldini,2000: 50).

 Orta Asya Medeniyetlerinden Anadolu’ya uzanıncaya kadar dikdörtgen boyutlarında kil tabletlerinden sonra rulo ve kodeksler kitabın anatomisi olarak kullanılmıştır Böylelikle kitabın fiziki yapısı, zamana göre boyut kazandığını anlamamız mümkün olmaktadır (Yıldız,2000: 210). 

 Kitaplık kültürünün gelişmesi, aynı zamanda, kitap sahiplerinin kitaplarını  exlibrislerle  kişiselleştirmeye yöneltmiştir (Labarre,2000: 75).

 Batıda el yazmalarından çoğu rulo şeklindedir. Papirüs malzemesi pahalı olduğu için  yazı alanında parşömeni tercih etmişlerdir. Papirüs  ancak diploma, resmi belgeler gibi önem arz eden alanlarda kullanılmıştır (Öcal, 1971: 82).

 Matbaanın gelişmesiyle  17. yüzyılda varlığını sürdürmüş olan exlibris, 18. Yüzyılda  artık büyük ve seçkin kütüphanelerin vazgeçilmez değerleri ve kimliği olarak yerini almıştır. 19. Yüzyılda gelişmekte olan Sanayi devrimi Baskı teknolojilerinin hız kazanmış olması kitabın yaşamımızdaki yerini güçlendirmiştir. “Kitabı çalmak  cennetin tüm kapılarını kapattırır, tahrip etmiş olmak  cehennemin kapılarını açar. Her kim bu kitabı izinsiz aldığı bilinirse, Japon tanrıları tarafından ebediyen cezanlandırılır” (Keenan, 2003: 9).

 Bavyera’daki Wessenbrun’daki Benedictine manastırının kütüphane memuru tarafından  1730 yılında  sorumlu olduğu kitaplar adına  yazmış olduğu  cümlesi kitabın önemini vurgulamaktadır. “Kitabı erdem ve bilgiye ulaşmak için kullan, kimsenin kötüye kullanmasına asla izin verme! Arı zambakları lekelemez, sadece zarif dokunuşlarda bulunur” (Hardy, 1897: 93).

 Kitaplar tüm uygarlıkların en kıymetli hazineleri olmuştur. Kitaplar bir ulusun bilgi, refah ve geleceğinin en önemli yapıtaşlarındandır. Exlibris kitapları geleceğe taşımakta olan  mülkiyete sahip olma özelliğine sahiptir. Kitapların çalınmasının önüne geçmek amacıyla 18.yüzyılda Torriana Kütüphanesinin kullanım kuralları Manuel Martin tarafından Latince olarak yazılmıştır (Rider,2018:15).

Ve onu köle olarak alma çünkü o özgür

Bu nedenle, hiçbir şeyle işaretlemeyin.

Kesmeyin veya sonuna kadar kesmeyin. Düşman değil.

Herhangi bir yöne kaçınmaktan kaçının,

Ne içeride ne de dışarıda.

Sayfaları katlamayın, kırışmalarına izin vermeyin.

Kenar boşluklarına yazarken dikkatli olun.

Bir milden fazla mürekkep alın.

Bunun yerine lekeden ölün.

Parçalanmış değil, temiz papirüs tabakaları.

Başkalarına gizli veya açık olarak ödünç vermeyin.

Fare, kelebek, sinek ve küçük hırsızlardan uzak durun.

Su, yağ, ateş, küf ve tüm kirleticilerden uzak tutun.

Kullanın, kullanmayın.

Onu okuyabilir ve kendi alıntılarınızı yapabilirsiniz.

Okuduktan sonra süresiz olarak saklamayın.

Taciz veya zarar vermeden aldığınız gibi iade edin.

Bunu yapan herkes, bilinmese bile, Arkadaşlar albümünde olacak.

Başka kim hareket ederse, temizlenecektir.

Torriana Kütüphanesini kullanma kuralları (18. yüzyıl)

Manuel Martin tarafından Latince yazılmıştır.

Atenógenes Santamaría tarafından çevrilmiştir (Rider,2018: 15).