Okyanustan daha derin bir sevgi;
Everest’ten daha yüksek bir minnet ile
Doldu taştı aşık gönlüm günlerce.
Ve sonra geldi bir an
Onca titreten aşktan sonra
Onca havadar neşeden sonra
Bir kuyunun dibine düştüm sessizce.
Bir aşağıya bir yukarıya
Savruldu gönlüm anlamsızca
Bazen aşk gördü hayata bakınca
Bazen daraldı, kör oldu gözler
Anlam bulamadı baktığında.
Nedir bu dalgalanmanın nedeni?
Kendimi bulmadan yaşayıp gitmek mi;
Gerçeğimi yaşayamamak mı;
Yoksa gerçek dışı arzular mı
Düşürdü beni kuyunun içine?
Kendi cennetini yaratabilir misin burada?
Kuş sesleriyle mutlu olabilir misin mesela?
Rüzgarın tenine dokunmasını hissedebilir misin?
Anlayabilir misin karşındakinin heyecanlarını, kırıklıklarını?
Hayata eşlik edebilir misin?
Tattıklarına sarılabilir misin?
Ve sevebilir misin bunları tüm kalbinle?
Gözlerin sesin olur belki.
Bakarsın ve şarkılar açar içinde
Çamurlara rağmen..
Arada düşsen de..
Bil ki hayat güzel.
Her şeye rağmen
Yaşamaya değer.