İNŞAAT

Balçık içinde kazma ve kürek
Buz gibi beton;
Sakalları kerpiç, yarısı dökülmüş
Kır atlar çatlamış yerde
Sanki koşmaktan ölmüş…
O gün, o kapı
Ah o demir kapı değil mavi
Milattan önce çocukluğum 
Gözlerimde yaş
Oturacak bir parça taş 
Kalmamış gibi…
Yeşil yemyeşil battaniye 
Ancak sarar bizi
Kupkuru elmacık kemikleri
Dokunsam kırılacak 
Gün sayılı takvim olmasa da
Sayılacak!
Gidilmese de yol, sisli ve uzun
Gidilecek!
İşte önümde upuzun
Serilmiş gerçek 
Öpmek istesem de
Balçık içinde kazma ve kürek; 
Buz gibi toprak 
Ve yürek!

Yorum bırakın