Fırtınanın şarkısı
Yeşil saçlı ormanı tıraş eder
Ve yosunlu kayalıkları öper
Durmaksızın.
Ardından dağları bebek mavisi bir sis kaplar
Korlaşan ve korsanlaşan akşamlarda
Şiir mısralarına dizilmiş fosil imgelerin
Şaşkın bakışları arasında
Rüzgâr tribünlerinin öfkeli sesi duyulur,
Beyaz papatyaların üstüne kıvrılan
Çekirgelerin ninnilerine eşlik eden
Çam sakızının keskin kokusu
Sustalı gibi saplanır
Ödünç sevinçlerin tam ortasına,
Al yanaklarından öpmek istediğin
Cilveli kanlıca mantarları ile altları dolu
İhtiyar çam ağaçlarından yayılan
Yolunu çevirir fırtına
Kollarını açarak,
Yolunu çevirir
Rüzgâr tribünleri, orman ve çekirgeler,
Az bir yağmurda taşan dere.
Tekrar eder
Ağaçkakan gibi başına vura vura,
Gitme burada kal diye
Şehir denilen çöplüğe