Ufukta görünen bir kızılcık gibi
Yaralayıp sekerek kaçarken kimliksizliğini
Dillerdeki öykülere destan olmuş
Kül kaplı bir kalp sana han durmuş
Diyar diyar göç eden yolcular
Ellerinde testiyle güzel cerenlerin
Haber salınan kandaşlar
Turnalarla haberi gelenlerin
Zaman geçtikçe çıban olmuş üzerimizde
Ulu çınarlarla uzun kavaklar dikilmiş otağımızda
Buğday saçlı güzel sarı benizde
Iraki içer gibi ağu bir tat sinemizde
Egeden gelen berrak rüzgâr
Tini okşayan uğultulu sesiyle
Sanki işlenmiş göz nuru tığlı dantele
Ruhtan çıkan kilim desenleriyle
Güzel güzel bakan gözler yanımda hiçlenir
Asırlar suskun senden dolayı Leylayla Mecnun’a hislenir
Efsunlu ab-ı hayat tutunmuş son çare diline
Urumeli güzeli göğünü kapat yoksa alazla bendim islenir