Örnek Bir Kadın Gülüş Teke

Hayat kimilerine gümüş tepside sunulur kimileri bir gümüş tepsiyi düşünde bile göremez. Ne çocuklar vardır özel öğretmenler, pahalı oyuncaklar, kolejler, yurt dışı eğitimleri, varlık, miras gümüş tepsilere sığmayan armağanlarıdır.
 
Kimilerine sunulan bir enkazdır, hayatı o enkazdan çıkma mücadelesidir. Tırnaklarıdır elindeki tek destek, onlarla alnının teri bileğinin gücü ile ulaşır bir yerlere. İsteyen şans der buna isteyen kader.
 
Kimi hayatım roman der abartır, kimi verdiği büyük mücadeleden söz etmeyecek kadar mütevazıdır.
 
Gülüş Teke, verdiği mücadele ile kendini bir enkazdan kurtaran örnek bir kadın.
 
Onun öyküsü hâlâ kız çocuklarının okula gönderilmediği bir ülkede doğmuş olması ile başlar. Evde kendi kendinin öğretmeni olarak eline geçen her şeyi okuyarak başlar eğitimi. Tek şansı evde çok miktarda dini eserlerin bulunmasıdır. Arapça ve Farsça dini eserleri okumak yetmez sözlükleri ezberler adeta. Genç yaşta evlenir ve 2 çocuğu olur. Zaman geçer yürümeyen evlilik onun kurtuluşu olur. Yeniden başlar hayatı ve büyük mücadelesi. Eğitim hayatına eşinden ayrıldıktan sonra okul dışından sınav vererek başlar, sırasıyla tüm temel eğitim kurumlarından mezun olduktan sonra üniversite sınavını da başarır, hâlâ sürdürmekte olduğu Türk Dili ve edebiyatı bölümüne başlar.
 
Bu aşamaya gelmesinde bir zamanlar gördüğü tasavvuf eğitiminin, medrese eğitiminin, Kur’an Dili, Osmanlıca, fıkıh, siyer öğrenmesinin rolü büyük. Ama yaşadığı koşullar -tek başına hem ekonomik mücadele vermek hem anne hem baba olmak- düşünüldüğünde; mitolojideki küllerinden doğmuş Zümrüdü Anka kuşu gibidir o, yanıp yanıp kül olmuş ve o küllerden yeniden doğmuştur.
 
Şiir sürekli hayatının bir parçası olur, şiirle tutunur hayata. Bir zamanlar gizli gizli yazdığı şiirlerini sayfasında paylaşınca bir yayınevi tarafından fark edilir ve bir avaza dönüşür o güzel şiirler.
Gülüş Teke’nin başarısının temelinde iyi bir gözlemci olması, empati kurma özelliği bulunuyor. Kelime dağarcığının zenginliği, kelimeleri doğru seçmesi, dili doğru kullanması da dikkat çekiyor. Osmanlıcayı iyi biliyor, dili yerinde ve doğru kullanıyor. Sözcük tekrarına hiç rastlanmıyor. Diline pelesenk olmuş sözcükler, klişe sözler hemen hemen hiç yok. Onun içindir ki okurken hiç sıkılmıyorsunuz.
 
Bazen bir roman Gülüş Teke, bazen bir aforizma, bazen bir şiir, bir hikâye… Ama her zaman yeni çıkmış bir şarkı gibi ilgi ve merak uyandırıyor.
 
Gülüş Teke’yi Mardin Söz Gazetesi’nin yazarlar bölümündeki yazıları ile tanıdım. Dostluğumuz zamanla bir anne kız ilişkisine dönüştü, devam ediyor. İkimiz de birbirimize karşı sevgiden beslenen bir ilgi gösteriyoruz.
 
Şiir kitapları başucumda, çok sık okuyorum, İngilizceye çeviriyorum. Kim bilir belki bir gün “Ten rengi özlemek” adlı kitabı İngilizce baskısını yapar. Başarılarından dolayı Gülüş Teke’yi alkışlıyorum.
 
 
 

Yorum bırakın