Öncesi Ölüm Ölmek Üzere ve Post Mortem

ÖNCESİ ÖLÜM

ÖLMEK ÜZERE

VE POST MORTEM

“İnsan. Doğar

Yaşar

Ölür

Toplasan hepi topu her şey

Üç kısa gündür

Hepsi ayn’anda olur biter

Rahme düşedursun cemre

Mezara da gömülmüştür”

(baştan alalım)

1) Öncesi Ölüm

Başlangıçta

Başka şey yoktu kırlangıçtan

Dal budak sonradan filizlendi/ sonra yalazlandı lav

Doğum belirdi hüküm geldi Yargıç’tan

2) Ölmek Üzere

İçi boş fotoğraf çerçevelerinin

Dolmak için ölümler gözlüyor

Ölümün de canı var öyle ya, o da dostlarını özlüyor

Mahal verme korkuya ey dost korkuna hamal etme kendini

Ben bu sokakları evvel de gezdim

Hem korkusuzca cömertçe gezdim aylardan güzdü

Ulufe dağıldı ardımdan sokak sipahilerine

Tek isyan çıkmadı inan, devr-i mutluluk idi/ pürüzsüzdü

Fakat zaman işte er geç geçer öyle ya da böyle

Neden çünkü kuş kusursuzsa hasetlenir Hermes

Olympos’ta sofra kurulur kuşkusuz Hades’i seyret

Plan kuruldu, tahtım yıkıldı, yakıldı sathım

3) Post Mortem

Ağır kan kaybetmedim dost hayır ağır ağır kaybettim

Yola düşmedim sürüldüm

Suya evvela dizlerim değdi inan, buna değdi

Demek dikine yani önce topuklarımdan gömüldüm

Neyse ki Lokman vardı son değildi ölüm/ kalktım yeniden yürüdüm

Ab-ı aşkı bulmuş idim Derya’da boğuldum

Kuyular gördüm geniş güzel göller gibilerdi

Dibinde Yusuf vardır deyü tek taş olsun atmadım

Kumar masasına gerçeğin kağıdı katlanıp da girilir dediler

Olur mu dedim ey, ha katlanmış kağıt ha dürülmüş defter

Kalktım gittim, kartlar cebimde kaldı başlamadım bahse

Bakınız dönünüz dediyse duymadım, yeltenmedim bile

Yürüdüm yolda yoldaş kanım yüzüme bütün toplandı

Nihayet vardım dünyamın sonuna, bir cümle kadar kısaydı

Bu cümle hiçbir şiiri tamamlamıyor ey dost ona biraz

Kan akıtmak gerektir, ilaç yok ey, bana bıçaklar getir

All-in! Maça As yok kendimi sürüyorum.

Yorum bırakın