Bir Hücre Olarak Kendine Sürgün

İlk sürgünü ana rahminden ayrıldığında başlar insanın ve böylece dünyaya fırlatılırız. Yerimizden, yurdumuzdan edilmek hiçbirimizin hoşuna gitmez, doğar doğmaz çığlığı basışımız da bu yüzdendir. Sonra farklı farklı sürgünler yaşarız, bunlardan biri de bir kalpten sürgün edilmektir. Bu sürgünden geriye savrulup, parçalanmış, enkaza dönmüş, dünyaya dargın bir ruh kalır. İçinden kopan çığlığa hapsolunca, çareler aramaya başlar insan tüketmek için kendini.

Yeni bir insan belki unutturur geçmişi der ama aynı acıları yaşama korkusu vazgeçirir bu fikirden. Yeni bedeller ödeyecek dermanı yoktur artık sürgünün. Ona artık daha güvenli, huzurlu bir yer gerekir. Sığınacak hiçbir yer bulamayacağına inandığında içindeki hücrenin en güvenilir yer olduğuna karar verir ve kendine sürgün olur sonunda.

Kendini ihmal ettiği zamanları telafi etmek için okumadığı kitaplar, izlemediği filmler, arada bir şeyler yazarım diyerek özenip de aldığı defterler onu beklemektedir. Kimseden bir şey ummayacak olmanın huzuru onu en çok güdüleyen şeydir, günler geçtikçe kendini ne kadar özlediğini fark eder, kendisini yeniden kazanmış olmak bu sürgünlüğün en büyük ödülüdür belki de.

İçindeki hücre onu dünyadan korur üstelik. Kendisiyle meşgul oldukça, zihninde odalar açıldıkça, kimseyle uğraşacak mecali de hevesi de kalmaz üstelik. İçindeki yolculuk onu zaman zaman hüzünlendirse de yolda olmak güzeldir. Günler günleri kovalar ve bu inziva onu bir münzeviye dönüştürür, hatta bu münzevilik onda bağımlılık yaratır.

Arada sırada çay, kahve içmek için buluştuğu birkaç dostuyla geçirdiği vakitlerde bile yalnızken geçirdiği zamanları özler, kendinden çaldığı vakitler için rahatsızlık duymaya başlar. İçindeki boşluk henüz kapanmamıştır elbette, bu boşluk arada sırada onu sıkıştırdıkça defterini alır eline ve yazmaya başlar, bu sürgünden özgürleşmenin en güvenilir yolunun yazmak olduğuna karar verir ve yazdıkça iyileştiğini duyumsar, kendi kendisinin terapisti olur farkında bile olmadan. Yolu günden güne sevmiştir, artık korkmamaktadır.
Sürgünün hicreti başlamıştır artık, yazacaktır.
Buradan da sürülürse döneceği yer yine kendisidir ve bilir ki orası dünyanın en güvenilir yeridir.

2 thoughts on “Bir Hücre Olarak Kendine Sürgün”

Yorum bırakın