İlk uyandığımda;
Yatıya kalmış gibi hissettim
“Bu saatte ne yapacağım?” dedim
Kendime, kendi kendime
Hava henüz karanlık
Dışarıda tilki belki de çakal sesleri
İkinci uyanışım;
Güneş hâlâ dağın ardında, görünmüyor
Bu sefer bir rüzgâr sesi
Sadece bir kerelik rüzgâr sesi
Dahası yok
Ve üçüncü kez;
Dışarıya ilk adım
Bir parça bulut, bir parça temiz hava
Yarım porsiyon aydınlık ve
Ve ayrılık
Aman ayrılık, yaman ayrılık
Son bir ses daha
Veda sesi
Başka bir şey duyduğum yok
Sesin ardından kalan bir veda busesi
Hava en az peronlar kadar soğuk
Birileri gidiyor, birileri gidiyor
Elveda