künye

 

aldırmadan bir yerlerde
dünyanın yeniden doğduğuna
dualarımı bitirdim usançla
eskicinin el arabasında gezen
düğmesi bozuk radyo misali
fersiz sözcüklerle dönüp durdum
aklımın köhne köşelerinde
bilmem kaç saat

yokuş yukarı evin ıssızlığına
gömdüm künyeni
kızıl bir sitem saldım şafağa
saka kuşları sustu sesime
bürünüp yalnızlığın kara büyüsüne
kayboldum.

 

 

 

 

 

 

 

 

Yorum bırakın