İki beyaz fincanın bir söz edemeyişi:

 

-Dalgaların kıyıya vurduğunu nasıl anlarız
Bir kırık gülümseme mahcubiyeti olmadan
Kendimizi muhtaç etmeden bir tül perdeye
Ömür nasıl geçer?
Ömür,
5 vakte kadar gelecek diyen fallardan ibaret
Sanmışım
Gençliğimde.
Şehrin en buruşuk alnına
Yamuk adımlar atmışım hiç farkında da olmadan.

-Sende kalan her şey senin olsun
Bendekileri paylaşalım sadece!

Kaybı olmayanın edebi de olmaz derlerdi kadınlarım
Kulak ardı ettim tek bir an aldırmadım.
Halbuki bir alternatif tıp ilacı olabilirim bu sabah
Hiç ummadığın yerde doğabilirim
Ana rahminden düşerken olabilir her şey
Misal olur ya, ayağıma dolanabilir göbek bağım.

Bir tren rayından çıkmışken öğle vakti, rayların ortasına saplanmalı ve haykırmalıyım bildiğim en yanık türküyü
“Tek yön bilet alırken vuruldu kuşun kanadı”

-Planlı her karar
Ardına bakmadan koştuğun rüzgâra
Yenik düşeceğinden
Kaçtığın her tekil durumun
senden hızlı koşması
Bundandır yaşamın evveliyatı
Bundandır
Bundandır

 

 

Yorum bırakın