sallanan sokaklara naralar eken

özlemi bana getiren usumdaki şarkılar ile dilime isyan ediyorum
kafası güzel sesimin peşine düşüp sallanan sokaklara naralar ekiyorum
uyuyan kaldırımlar ağlamaya başlayınca bir düşün içinde olduğumu anlıyorum
derdimi hep içime attım
içimi de sokağa döktüm
sokağımı da rüyamda böyle gördüm
tatava eden yıldız falcısı değilim
sadece geceleri yıldız tarlasından düşen ışıkları gömdüm

kavuşmayı bana anlatan heybemdeki güzel kokulu şiirleri avuçluyorum
çiçekleşen dizeler sararken gövdemi betonlaşan hislerin yıkılışını izliyorum
televizyon kanallarının duygusuzluğun sağlamlığını övmesine şaşırmıyorum
yazdıklarımda uysalları isyana kışkırttım
kışkırttığım koçbaşından sözler ile aymazlığın sarayının kapılarını dövdüm
aynıların saltanatını yıkanları övdüm
korkunun eşik değerini hesaplayan davranış bilimci değilim
sadece bin kez yenilsem de serdengeçtilerimle birlikte yine dövüştüm

 

Yorum bırakın