Halil İbrahim Ongun

Kabulün Tablosu

Elinin ayasını dokundurup gözlerime, arkanı dönüp gidişinin ardından Geçmiş yağmurumun aşındırdığı anıtlar saçılır ruhumun boşluğuna Sohbetinden arda kalanlar yolu uzatmış ayaklarımın uyartısını susturup Konuşlanır dikkatimin tüm köşe başlarına Farklı bir yoldan da gidilebilirdi aslında senin için, istediğin buydu belki de Lakin bilmediğin benim vardığım noktanın nasıl da siyah beyaz olduğu Nasıl da rezil, kış gününde …

Kabulün Tablosu Devamı »

Sehere Kaçış

 Pek rahatsızdı bu sandalye, sırtımı çürüttü yıllardır. Kamburlaşmış belimdi tek verdiği, aldığıysa hayatım. Gün batımı eşliğinde yaprak dökümü görememiştim sonbaharda, gökyüzünün güzel kızıllığı kalbime nüfuz etmiyordu yıllardır. Mevsim değişikliklerini grip olmamla fark etmeme de acıyordum çoğu vakit. Pek rahatsızdı bu sandalye…  Ben sadece gelmiş ve oturmuştum. Mesleğim sevilirdi, çocuklar atanınca övülürdü tüm mahallede. Gelinlik çağına …

Sehere Kaçış Devamı »