Ay: Şubat 2023

At Sinekleri

 Günümüz perspektifinden baktığımızda “aylak” boş dolaşan, işsiz, işe yaramaz gibi anlamlarda kullanılırken “aylaklık” ise boş dolaşma, işsiz güçsüz dolaşma eylemlerinde bulunma olarak anlaşılıyor. Modern ve hatta Post-modern çağda, post-modern çağın (ve elbette kapitalizmin) belirlediği sosyo-ekonomik koşullarda yaşayan bizler için aylaklığın (verilen anlamlarıyla) bizlerde iyi bir intiba uyandırmaması, elbette çok normal. Aylaklık cansız varlıklara, bitkilere ve …

At Sinekleri Devamı »

Atalarımın Kalbini Kıran Boşluk

Aylaklık hakkı hangi atamızın kalbinde zamanın eski küpleri gibi kırıldı? Son zamanlarda birlikte çalıştığım birçok insanda aynı durumu görüyorum: Boş geçen zamanlarda kendinin eziyetçisi olmak. Kulağa çok zalimce geliyor fakat ben de bu zorbalığın bir üyesiyim. Bu öyle bir motivasyon zinciri ki yaşamın akışında bunu boynumuza geçirmeye istekli oluyoruz. İçimizde bir ses durmadan bir şeyler …

Atalarımın Kalbini Kıran Boşluk Devamı »

Aylak İnsan, Yolculuk Nereye?

 Yolculuk memlekete yine. Yıllık izinde değilim ne bayram tatili ne de resmî tatil. Kafa tatili diyorlar ya ondan. Tam aylak işi bu sefer, öyle esti işte, dükkânı kapattım, üstüne de cumartesi, pazar. Yetmez ama olsun gari.  İş güç derdine mecburi ayrıldık memleketten. Tamam burada kazanç iyi de özlem var hep, bitmiyor hiç. Her kavuşmada bir …

Aylak İnsan, Yolculuk Nereye? Devamı »

Aylaklık Fenomeni

“Yol, kendine bir yer bulamamış kişinin özlemidir. Oruç Aruoba” Haset, insanlığın şafağında, Kabil’le tohumlanan duygudur. Başka deyişle, Kabil’in, kardeşi Habil’i katletmesiyle sonlanacak olayın müsebbibi. Haset için başkalarına ihtiyaç vardır. Tek başına bir ada yaşamında, pek çok duygu deneyimlenebilir. Korku, huzur, hüzün, mutluluk, neşe, endişe, umut, çaresizlik… Oysa haset, başkalarının yargısını önemser; beğenisini fethetme yöneliminden doğar. …

Aylaklık Fenomeni Devamı »

Kınalı Yapıncak

“Küskünlüğüm hayata değil İçindeki beş para etmez insanlara Bıkkınlığım ise Onların yüzüne bakmak zorunda kalmam aslında. Cemal Süreya” Mesajla gelen bir linki açıyorum, saniyeler diyebileceğim bir süre içerisinde bir fotoğraf bir anda görünüyor ve kayboluyor. Sanki Görevimiz Tehlike dizisinden zihnime takılmış bir sahne yaşıyorum. Fotoğrafta soğuk bir odada oturan bir kadın bir an görünüyor ve …

Kınalı Yapıncak Devamı »

Yitikler Kenti ve Festival Otobüsleri

YİTİKLER KENTİ  Susmaların takılı kaldı aklıma. Yağmurlar ıslatamadı kör dudaklarını. Yürürdük kulaklarımıza dokunmayan sözsüz şarkılarla. Gülerdik yağmurlara şemsiye açıp kaçışan çocuklara. Deli gibi dönerdik, dönerdi dünya başımızda. Özüydük özgürlüğün. Yitik bir kentin ikiziydik. Beraber ağlattık bulutları, sırtımızı bıçaktan sakınmadık. Acıyan canımızı katık ettik kimsesiz soframıza. Gülüşümüzü harmanlayan güneşi bekledik. Sonra bir sabah doğmayı unuttu gün. …

Yitikler Kenti ve Festival Otobüsleri Devamı »

Topal Hikâye

 Sokakta topallayan birini gördüm. Gördükten iki adım sonra durdu. Etrafına bakındı. “Belli ki yoruldu zavallı,” dedim. “Belli etmemek, dikkat çekmemek için de vitrinlere bakıyor numarası yapıyor herhalde…” Sonra acıdığım için kendime kızdım. Onun namına üzülebilirdim ama acımak! Acımak küstah bir tavır olabilir mi diye kendimi yargıladım. Bir sonuca ulaşamadım.  Bunları düşünürken, iki saniye geçtiyse öküz …

Topal Hikâye Devamı »

İki Kule

 Kule, kırmızı renkteydi; temeli 2117 yılında atılmıştı. İkizi soluk gri renkte, camları çatlak, duvarları kendisine çevrilen namluların hiçbirini reddemeyecek kadar çaresizdi. Gri kulenin delik deşik duvarlarının arkasında kâğıt mendil satan, akşama kadar dilenen, kırmızı etin mutfaklarına girmediği fakir insanlar yaşardı. Kırmızı kulenin çelik kapılı kalın duvarlarının arkasındaysa, o yapının olan mimarın emirlerine karşı gelmekten çekinmedikleri …

İki Kule Devamı »

Kimliklerin Reddi ve Özgürce Eyleme

 Doğar doğmaz koyarlar adını, bir ad verirler çağırmak için. Kimlikte yazılacak ilk ad… Öyle ya, her şeyin olduğu gibi insanın da bir adı olmalı yoksa nasıl çağırılacak? Sen daha kendini tanımadan adın konmuştur. Ben olmaktan “sen” olmaya dönüşmüş yolculuğunda, ailenin verdiği adla ve “biz” olmakla birlikte yükümlülüklerin başlamıştır. Ailenin bir ferdi oluvermişsindir. Üstelik ailenin verdiği …

Kimliklerin Reddi ve Özgürce Eyleme Devamı »

Kırık Benlikler- Kırık Cam Teorisi

 Zaman içerisinde birkaç penceresi kırılmış olan bir bina hayal edelim, kimse bakmamış, kimse uzun zaman dikkat etmemiş. Kendi kendisine ayakta durmaya başaran ama güçsüzlüğü yüzünden dışarıdan gelen etkilerle sürekli çatlayan camları olan bir bina. Temelde güçlü ve dimdik ayakta ama ince bir biçimde derinlerini incelersek bir o kadar da kırılgan bir yapı. Bakım görmemiş ve …

Kırık Benlikler- Kırık Cam Teorisi Devamı »