Kısa Öykü

Tik Tak Tik Tak…

 Her gün doğuda uyanıp batıya doğru yollanan güneş, yolculuğunu tamamlayıp yerini aya bırakmıştı. Aynadan kendisine bakıp gördüğü manzaradan hoşnut kalan Zeynep, masanın üzerinde duran sunum dosyasına baktığında bugün kendisi ile ne kadar gurur duyduğunu hatırladı. Aylardır hazırlandığı iş toplantısı beklediğinden çok daha iyi geçmişti. Bugün başından geçen her şeyi annesine anlatmak için sabırsızlanıyordu. Duvar saatine …

Tik Tak Tik Tak… Devamı »

Dörtnala

 Eğer yetişkinlerin dünyasında çocuk olmak hakkında bir kitap yazılabilseydi, eminim içinde şu sıkıcı, kurallı filler bulunurdu. Uçurtma uçurmak, saklambaç oynamak ve kağıttan gemiler yüzdürmek… Fakat ben hiçbir zaman bu fiillerin kıyısında dolaşan bir çocuk olamadım. Kuyruğuna tutunup uçtuğum uçurtmamda, sıkılınca kaçıp saklandığım gizli dünyamda kitaplarımdı benim. Çok küçük yaşta tanıştım kitaplarla ve okudukça öğrendim, öğrendikçe …

Dörtnala Devamı »

Başkalaşım

 Baş habisim sesleniyor derinlerden.  Bir tanımı yok yalnızlığın.  Yalnızlığımın. Adı… Biçimi… Sesi… Kokusu… Belki. Uzaklaşmalıyım. Geleni gideni, gireni çıkanı belirsiz bin odalı ev kafam. Her odasında davetsiz, yüzsüz misafirler. Gel demeden gelenler, git desem de gitmeyenler. Burada gizlenmiştir diye düşünüyorum baş habisin içime giren sesindeki anlamı. Soğuk tuvalet kapağına aniden oturur gibi irkiliyorum. Çiş yaparken …

Başkalaşım Devamı »

Süt Şişesi

 Senenin birinin günlerinden birinde, ağaçsız dar bir sokakta etrafa bakınarak yürürken “trank” diye bir metal sesi duydum. Birkaç adım ötemdeki mazgal kapağı, masanın üzerinde döndürülen metal bir para gibi yalpaladı ve “lönk” diye olduğu yere yığıldı. Bir kez daha havalanan kapak “küüüt” diye asfaltın üzerine düştü. Mazgaldan elinde tüfekle iri bir sıçan sıçradı sokağa. Sıçanı …

Süt Şişesi Devamı »

Sesler

 Koltuğuma yaslanıp gözlerimi kapatınca zaman durmuş, az önceki gürültülü sesler silinerek kaybolmuştu. Belki de onları, bir an için unutmak istediklerimin yanına göndermiştim. Aslında unutmak istediklerimi, bellek denen düzeneğin çekmecelerine çizgisel zamanlara bölerek yerleştirmekten her daim kaçınırım. Ama gelişi güzel yerleştirilmiş olsalar da varlıklarını yadsıyamam. Onlar benim öldürmek isteyip de öldüremediklerimdir.  Bellek seslerinden ibaret bir mekânda …

Sesler Devamı »

Saat

 Zaman nedir diye sorulduğunda yaşadığın sürenin uzunluğudur, derim. Yani insan zamandan geçer. Zaman akmaz. Kitapta şimdiki zamanı okurken zihninde geçmiş zaman olmuştur. Düş ile gerçeklik bazen karışır. Bugünlerde zamansızım. Saatin ve günün adının önemi yok. Kol saatim, telefonun saati, ekran saati bir şekilde ilerleyen rakamlar gibi. Bende ise karmakarışıklık hâkim.  Zihnim gelecek zamanda. Bitecek mi …

Saat Devamı »

Yeryüzünün Nabzıyla Eşitlenmek

“Navigasyonu kapatmalısın.” “O zaman yolu bulamam.” “Açsan da bulabileceğini mi düşünüyorsun?” “Elbette bulurum.” “Hmmm. Peki.” “Ne şimdi bu böyle?” “Yani, bilmediğin yerler sana ne denirse o oluyor ve sen de buna itimat ediyorsun.” “Saçmalama.” “Hayır yani demek istediğim şey şu. Bilmezsen inanmak zorunda kalacağın.” “Evet.” “Yola bak.” “Güvenmediğin yola bakıyorum.” “Bilmiyorsun.” “Bildiğimi iddia etmemiştim.” “Rota …

Yeryüzünün Nabzıyla Eşitlenmek Devamı »

Arapsaçı

 Bahar yüzünü gösterdi, ama dışarısı hala buz. Pencere kenarında, gelen geçeni izliyorum. Çay sevmesem de beklerken yudumluyorum bir tane.  İçerisi tam bir curcuna. Yağmurdan kaçanların sığınağı olmuş bu minik mekân.  Sabah Ali aradı iş yerinden. Bu akşam mesai çıkışı burada buluşalım diye, bir sürprizi varmış. Gecikti, hava kararıyor. Beklemek kötü. Biliyorum bekletmez beni, iş hali …

Arapsaçı Devamı »

Spiral

 Spiral… Ruhumun mağarası olan notalar kulak zarıma dolmaya başladı. Paçalarımı dizlerime kadar sıvadım. Kıyıda son anda peyda olan bebek dalgalar ayak bileklerime tırmanıyor. Tüylerim ürperiyor, kapüşonumu başıma geçiriyorum. Artık yürüyen bir gölgeyim. Şu an beni görenler üstüne bir de dinlediğim melodiyi duyacak olsalar kesinlikle benim bir melankolik olduğuma kanaat getirirler. Öyle miyim sahiden? Sabahın yedisinde …

Spiral Devamı »

Men Dakka Dukka

 Kopyala yapıştır bir gün daha. Her sabah, uyanmama sebep olan alarmın çalmasıyla başlayan bir diğerinin aynısı gün. Aylardır, gözkapaklarım aralandığı andan başlayıp da kapatana dek süren aynı fasit daire. Dayatılan mecburiyetler. Tercihim olmasa da.  Başucunda duran ilacı aç karnına iç, elini yüzünü yıka, Perizat’ın altını temizle, kahvaltısını hazırla, portakal suyunu unutma. Taze sıkılmış olması mühim. …

Men Dakka Dukka Devamı »