Ay: Kasım 2023

Ah

Rasyonalite, normalite ve rutinler abidesi Kirli sarı bir adam büstü gibi Aşırılık yok, haşa!                                         Doğular doğuya Batılar batıya Bayan Doğru ve Bay Titrek için İçki de içmiyor ne biçim Çinli Bir Kalkan yatıyor oysa mutfakta  Uslu bir kedi gibi Rakım nerede benim diyor İki olsun buzu Miyav Al sana bir şiir daha Şiirden bol …

Ah Devamı »

Son Akşam Yemeği

 Kokular güzeldi. Sanki dünyanın en güzel kokulu yemekleri bu mutfakta pişiyordu. Bu kokular insanın karnını acıktırıyor, iştahını kabartıyor, hatta ağzının suyunu akıtıyordu. Her gün bu kokuların içindeydim ama bu akşamki, sanki bambaşka bir şeydi.  Ben tabakları Ali’yle masaya yerleştirirken Nevzat da çatal, kaşık ve bıçaklarla uğraşıyordu. Sıra peçetelere geldi ve onları da dikkatli bir şekilde …

Son Akşam Yemeği Devamı »

Esmer Yıldız

Gözlerindeki parıltıların okunaklı sanrılarında, Yüreğimin fısıltıları, sığınaklı tutsaklığa dönüşür. Sözlerindeki sarsıntıların dokunaklı yalnızlığında, Ellerimdeki bilinçaltı, silahaltına dönüşür. Özlemlerimden yeşerip filizlenince baharın medarıiftiharı, Közlerimden evrilir sancılarımın sınırsız yüce dağları. Çözümlerle dile gelince hor isyanın zor soruları, Duygularımın arzuları, esmer yıldıza dönüşür.  

İzlenimcilik: Duygular Olmadan Asla!

Almond Blossom – Çiçek Açan Badem Ağacı Vincent Van Gogh – 1890 Empresyonizm – İzlenimcilik  Kuralları sorgulamak, gerektiğinde de zorlamak ve hatta yıkmak iyidir. Her kural zamanında anlamlıdır. Kural dediğin her koşulda ve durumda nizam getirmez. Bu hafta tartışmalara neden olmuş, zamanın bilirkişileri tarafından sertçe eleştirilmiş bir akımı konuk ediyoruz: Empresyonizm. Bir diğer deyişle “İzlenimcilik.” …

İzlenimcilik: Duygular Olmadan Asla! Devamı »

Neşe

Neşe üstün olsa da kederden, büyük değildir o; Barıştır büyük olan, güç büyüktür. Neşe içinde parıldamaz yıldızlar, ne de akbaba Açmaz o gri yelkenlerini havada Üzerinde dağların; neşe için değildir aşınmış dağların Duruşu, yıllar su gibi akıp Uzun yamaçlarını aşındırırken. “Ne bir dağım ben ne de kuş Ne de yıldız; arıyorum neşeyi.” Türünüzün zayıflığı bu …

Neşe Devamı »

Ahlak Bekçiliği Yapan, Köşedeki Ağabeyler

 Beraber işin inceliklerini, hayatın renkli yanlarından farklı detayları okuma fırsatını yakaladım. Sancılar uzun ve sıktı. Sonucunda beni bırakıp uzaktan izlediği yerin manzarası nasıldı? Bilemiyorum. Çünkü işin içinden çıkıp bakamıyordum. Hedefe kitlenmiştim.  Aynı zamanda çalıştığımdan ve de çeviri yaptığımdan sekteye uğruyordu. Yüksek lisansımı da ihmal etmek istemiyordum. Bu arada aşk saklanmıştı elbette. Aşk romanı yazıp aşık …

Ahlak Bekçiliği Yapan, Köşedeki Ağabeyler Devamı »

Sis

 Ateş izmarite dayanmadan yarım kalan sigarasını logar kapağının deliklerinden birine savurdu. Üşüyen ellerini koyu mavi kot pantolonunun ceplerine soktu. Parmak uçları uyuşuyordu ya da karıncalanıyor. Ne fark ederdi?  Heyecanlanmak ona hep tatsız gelirdi. Herkes kalbinin sesini dinleyedursun , o parmak uçlarını dinlerdi.  Aşk kapıdaydı.  Gecenin sisi çöp kamyonunun ışıklarıyla dağıldı.  Vaktinden yirmi dakika önce geldiği …

Sis Devamı »

Lahza

                                                                                                                                                                  “yitip giden kadınlara” İçime vurur                 yüzünün yorgun dalgası Kırılıp köpürmeden                 hemen önce Salınır bugünün lahzasına   Suyun sesi durgun Zehir iner              suskunluktan. Yüklenir gıcırtısını geçmişin                   paslı menteşe   Birileri ölür, birileri kalır Göçük altında                   aç yatmış gece. Dantel örtüsünde divanın, Tan vaktini de besler Çocuklarını emziren Havva’lar …

Lahza Devamı »

Tarık, Tanrı Değildi

 Sana dün bir tepeden baktım Aziz Ankara. Pavyondan halliceydin. Ben de orospunun tekiydim.  Başlarım Aziz Ankara’na da orospuluğuna da. İn çabuk o duvarın üstünden. Sana söylüyorum, ciddiyim.  Beni dinlemiyor tabii. Sözün şehvetine kapılmış, kahkahalarla tepiniyor duvarın üstünde. Bense ağzımdaki patlamaya hazır kahkahayı bastırıp anneliğe soyunuyorum.  Aysun, duymuyor musun beni? İn oradan hemen. Bütün park bize …

Tarık, Tanrı Değildi Devamı »