Yamalı Ceket
Islak kitabın ağırlığında gizli, anlamını yitirdiğim kelimeler. Kaldırımlarda çamur, sırtımda koca bir kambur, zihnimde pus olur. Yamalı ceketimin düğmelerini, bir senfoninin çığlıklarını Geçmiş mahzun günleri unutabilmek mümkün değil. Kuzeyde bir feryat yükselir güney kendiyle çelişir. Dizelerim yuvarlanır dizine serilir sonra şiire erişir. Senfoni susar şiirden geçilir ve ayakta alkışlanır, Bahar gibi ve baharın gelişi gibi …