Zeynep Yücetaş

Manolya

 Öğle sonralarının sakin sıkıcılığında, boş bir lokantanın cam kenarındaki masasında dışarıyı izliyordu kadın. İçeri giren bir adamın uzun süren sessizliği bozmasıyla başını ona doğru çevirdi. “Şu masa çok iyiymiş anne.” diyerek tam kadının karşısındaki sandalyeyi gösterdi adam. Sokakta coşkuyla açmış manolya ağacını izlemek için seçtiği masayla arasına yaşlı bir kadınla bir adam girmişti.  Annesini tekerlekli …

Manolya Devamı »

Süreyya Hanım’ın Merdivenleri

 “Tanju Bey, geliyorum biraz bekle!” diye seslendi Süreyya Hanım, yaşlı, titrek ama zarif elleriyle taşıdığı kadehlerle inerken merdivenlerden, kendisine şaşkınlıkla bakan gözleri görmeden… Gülüverdi oğlu, “Anne yine mi babamı çağırıyorsun? 18 yıl oldu, 18! Her şeyi unutuyorsun da Tanju’yu bir unutamadın yahu!” dedi biraz hiddetle.   Yemek yiyip yemediğini bile unutmaya başlamıştı annesi. Bazen oğlunu …

Süreyya Hanım’ın Merdivenleri Devamı »

Bayan Levi

 Alarmı ısrarla çalan saati el yordamıyla bulup susturdu. Yine sabah olmuştu işte. Bedenini yataktan zorla söküp çıkardı; ilk işi sert bir Türk kahvesi yapıp hızlıca içmek oldu. Aynı tempoda duşunu aldı, giyindi, koşar adım çıktı evden.  Aceleci olmak onun için artık olağan bir haldi… Bir yere yetişmesi gerekmese de yavaş yürüyemezdi… “Durmanın imkansızlaştığı” bir çağın …

Bayan Levi Devamı »