Şiir

SFENKS’İN ALGORİTMASI

Tekinsiz gövdem dolambaç, leş çiçeği, tutkularım ölüyor! Koşuyorum deli bir yangına, bir dilenci zihnimi emiyor. Çalıyor sesimi (Kutsanmış yazgım suskun!) Aynalarda o ve ben, bizden arta kalan… Boğuyorum Tanrımı! Boğazında sımsıkı yağlı urgan, iğrenç bir koridorun ucunda çürük sandalye, tifüs, bakteri… Şakağımda dev büyüteç ve matruşka… Dilim/iz/de ağıt ağır… Dünyayı tutan yaşlı adam… Şapkasında siyah …

SFENKS’İN ALGORİTMASI Devamı »

Dilhun

Bir karanlık var içimde. Umudumun boynu bükük! Meşru sevdalara kalkıyor ; Elim ayağım…   Bir karanlık var içimde. Fırlatmış aklım; başım ağrıyor Çalınmış sanki içimde eksik parçalar. Gönlüm paramparça elemden, kederden   Bir karanlık var içimde. İçim de dışım gibi dilhun Hep böyle kötüyü mü  yazar kalem im?  Hep ayıbı mı  denk gelir sevmelerin! Bir …

Dilhun Devamı »

Kaderin Attığı Taş

Baş yaracak kan akmadan durmaz Ve kan yuvasıdır şakaklarından sızan Onulmaz halde bırakılan taşın O bir kâtildir, hain bir cüzzam En beklenmedik çığlığın ardından Su birikintilerine kastı olan, bir şaibe Bir sual, cevabı yalnız Kâbile sorulan Ellerden ibaret yuvalarda duraklanan Baş yarıldı, artık ayrılmadan durmaz Ve elbet bir zambak kanayacaktır ardından Sorgu suale gerek kalmadan …

Kaderin Attığı Taş Devamı »

kırık hisler hiç tutar mı

sabah kafam karışık uyandım penceremin çizdiği manzara karşımdaydı kendimi o tabloda bulamıyordum ağaçlar kuşları nasıl da ağırlıyordu benim ağacımı zamanında biri kesmişti zalim demeye bile dilim varmıyordu yalnızlık cümlelerini yüzüme çarptım güneş açan hasret ile kuruladım yaralıydım ve sadece o biliyordu “beni unut, iyileşirsin” demişti aklıma her düştüğünde kırıldım bir el uzatsa ben de yanına …

kırık hisler hiç tutar mı Devamı »

KIRILMA-KABUL-EYLEM

Dökülen saçlarım bile özgürleşmemi söylerken Ne demeye direnmişim bu büyük kırılmaya Oysa “hatırlamak” gerekli bir eylemdir Görmek, bilmek, anlamak Anlatmak ve eylemi kabul etmek… Özgürlüğü kutsama ritüeli bu! Beklenen kırılma Kestirip atmak. Hatta Kabul ve kutsama Anlamak Hatırlamak gerekliliği ile Dökülen saçlarım bile özgürleşmeyi bağırırken, Kim neyi inkâr edebilir ki bu eylemsizlikte?

vazgeçmek anaforu

bugün perşembe adını eğiriyorum bilmem kaçıncı kez sonra gittikçe birer eyleme dönüşen harfler saflığını vuruyor çocukluğumun oynayamadığım oyunlar beliriyor loş sokak lambasında kara ceketli adımlarla yağmur iniyor korkusuz ismin, ben ve gölgeler yutkunuyoruz kırgınlığım kendime gün düşerken üstüme kocaman kanatlarıyla süzülüyor ellerime kovuklar vadeden kutsal ömür umarsız biliyorum mutlaka bir gün büyür bütün çocuklar vazgeçmek …

vazgeçmek anaforu Devamı »

Hiç Kimse Bizden Gitmiş Değil

Şöyle bir dönüp baktım da Ne kadar çabuk geçmiş zaman Geçerken bıraktığı hatıralara Daldım gittim birden Ne kalacak elimizde bilmeden yaşıyoruz Ama bir amacımız olmalı değil mi? Gelişimiz bile nedensiz değil ki Bu hayat kavgasında Bir dakikacık bile olsa Durup düşününce anlıyor insan Varıyor er geç farkına olanların Kalkıyor tül perde gözünün önünden Bir yağmur …

Hiç Kimse Bizden Gitmiş Değil Devamı »

Bıçağın Ucunda Alevden Nar

Meteor sabahın gözyaşlarında unuttu Tanrı harflerini, Koridorda ışık ve karanlık, Ye’cüc ‘ün şemsiyesi, hiçbir yağmurun kentlere inmediği Vivaldi Sokağı göğsümde sur diye taşıdığım,  “Ene’l-Hakk” ateş büyüsü ağzımın kanlı denizinde, eşkıyalar indi yeryüzüne, baştan yazıldı kitaplarım Benim mermerden kıtam dinozorlar çağı,  yırtıcı kuşların sadist dansı(Çocuktum ve bir filmde görmüştüm, kırmızı beşik doğanların mezar taşıydı) Kollarımda serum,  …

Bıçağın Ucunda Alevden Nar Devamı »

Vergina

Yücel Kralımız, efendimiz Işık saçtınız dört bir tarafa Anadolu bir başka Macar sınırından ötesi bambaşka İşte siz kralımız bu koca coğrafyanın ortasında Size şükrederiz. Sizden ekmek ve su dileriz.   Elimizde ne varsa ne yoksa hepsi sizin Dinimiz de kitabımız da sizsiniz Tek dileğimiz o koca yüreğinizden Bir şehir var sessizce dağlardan öte gökyüzüne değen …

Vergina Devamı »

ahlar heybesi

topallayan sezgimle buldum samimi sözlerini koşsam geçmişe ve seni orada arasam gözyaşlarıma düşmüş bir sevda acemisi yüzmeye çalışır, senin kıyına yanaşsam   yokuşunda taşıyorum ahlar heybesini sevda açlığımda katığımsın anlasana düzlüğümde gülüşün karşılıyor beni yarını gıdıklıyoruz bizi sakın unutma   güneşin kucaklıyor kimsesiz gölgemi uzayıp kısalıyor kalabalıkların boyu akşam olsun diye çalışmıyor canevimdeki işçi gözlerindeki …

ahlar heybesi Devamı »