Şiir

Girift

Güneşin yakıcı ışığında sevdim seni Bir idam mahkûmun son günü gibi Özlemle, hasretle ve acıyla sevdim Tıpkı bir şairin ilk mısrasını yazdığı gibi Büyük bir hevesle sevdim seni. Bu bedbaht gidişata bir ayaklanış oldun Bir gül devrimi havasında Kalemle, kâğıtla, düşle, umutla Söğüt gölgesinde bir pınar oldum, doldum, duruldum. Uçsuz bucaksız sahralarda bir su birikintisi …

Girift Devamı »

İki beyaz fincanın bir söz edemeyişi:

  -Dalgaların kıyıya vurduğunu nasıl anlarız Bir kırık gülümseme mahcubiyeti olmadan Kendimizi muhtaç etmeden bir tül perdeye Ömür nasıl geçer? Ömür, 5 vakte kadar gelecek diyen fallardan ibaret Sanmışım Gençliğimde. Şehrin en buruşuk alnına Yamuk adımlar atmışım hiç farkında da olmadan. -Sende kalan her şey senin olsun Bendekileri paylaşalım sadece! Kaybı olmayanın edebi de olmaz …

İki beyaz fincanın bir söz edemeyişi: Devamı »

Tripleks

Ne kazma ne kürek çıplak ellerimle eşelediğim bu toprak nefes alıyor mu ne dersiniz yabani otlar, vahşi hayvanlar sandığımızdan daha medeni değil midir insanoğlundan budanmış kanatlarıyla melekler ne diye konacaklarmış omuzlarımıza kara tahtaya bir çarpı daha tavan arasına sıkıştırdığımız cesetler dünden başladı kokmaya kaçıncı ihtar bu tanrı’dan çekilen pusulaya kazıdığımız kayboluş inadına kuruttuğumuz bu okyanus …

Tripleks Devamı »

Değil Sadece

Yağmurun buğusu rüzgârın sonatı ve kamerli gün batımlarının aşkı nasıl yücelttiği değil sadece eşsiz bir manzaranın nefesi gibi şiirlerle yangılanan sevdalar da yok Güneşin soluğu gökyüzünün bilgeliği ve yılkı atlarının yelelerinden şarkılanan özgürlük değil sadece bakire bir gül gibi yüreklerde tomurcuklanan düşler de yok Var olmanın esrikliğiyle söylenen yalanlar çöl çiçeklerinin sessizliğe gömdüğü sırlar var, …

Değil Sadece Devamı »

Günle Gelen

Tene dokunan elin hasreti umut veren vuslat, Su kokusunun sesi burna takılı, Kalp içi yaralı dışında ölüm dantel dokur, Yine kış gelecek ilkbahardan sonra yaza inat, Sıra yok düzen yok her şey yerli yerinde karışık. Ne iç sızlamaları duydum rengi deniz grisi, İçimden geçeni anlatmak nasip yine uçan kuşa, Giderim peşi sıra kargalar ümit çırpar, …

Günle Gelen Devamı »

Başka Bir Düşü Anlat

En çok böyle zamanlarda özlüyorum Yaprağını seven ağaçları, Suyun rengini Kırlangıç sürülerini. Kentlerin sefil yazgısı sinmişken üzerime Bana oralardan bir anı gönder. Bir avuç toprak kokusu, Çürümüş bir yaprak Uzakların başka hayatlarını Çiçek kokusu taşıyan bir düş anlat mesela. Başka olsun her şey Üşümüş kış gölgesi kalksın üzerimden Bıraksın elimi bu yapışkan günler. Hep aynı …

Başka Bir Düşü Anlat Devamı »

Ateş Tapınakları

kendini tekrarlayan sohbetlerin gölgesinde sessizlik kulelerinin bekçisiyim, akbabalar misali dirileri gömmüşüm de ölülerle ebediyim çalsın sazlar oynasın aklımın çıkmaz sokakları yerinden bir şeyleri yitirmenin tam sırası şimdi inancımın mabedinde kahkaha duvarları ve ben asık yüzlü bir günahkârım gatalarda hâlâ iyiliğin öğütleri kötümser yazıtlara çağrı duyarken birileri ne zaman ki gözlerini düşünsem düşümde ateş tapınakları ve …

Ateş Tapınakları Devamı »

Hıdırellez

Hoşgün teyzeme…   Hani o çocuklukta, hatırlar mısın? Itırlı çiçeklerini usul usul Duyururdu burnumuza bahârın, Rahatı kaçarken karın kışın… Ellerimizde kadifeden keseler, Lâl rengi, çamaşır iplerine asardık. Lâleler kımıldar, uçardı kelebekler. Ellerinde bin bereketle gelen bahara, Ziyâdesiyle sadra inşirâh, koşardık.   Hadra elyesa hadra elyesa hadra…      

Son Kalan

Kapanmış sanat mezarlığı içim, dergiler, yayınevleri, kitapçılar, galeriler, sinema salonları, tiyatro sahneleri… Alttan vuruyor, yıkılıyor gösteri merkezleri. Gürültüyle başlayan her şey, mutlak sessizliğe gömülüyor sonunda. Ne kalıyor geriye, estetik olandan hayatta? Adım atarken uçuruma, ufukta batan güneşin kızılboyası gözlerimde ve rüzgârın uğultusu kalıyor en son kulaklarımda.

Takvim Yaprağı

I. Her bir fırça darbesinde boya kabul etmeyen, Alçısı dökülmüş bir hapishane odasının tutsağı değilim ben. Kırık çekmecelerin, Ampulü dökülmüş bir abajurun, Rayı fırlamış yatakların, Talaş tozu kokan eskimiş trabzanların tamiratı benim işim değil. II. Günün temposundan uzak, Monoton hayat yaşamak isteyen kimsenin, Defalarca kez durdurmuş olduğu bir çalar saat değilim ben. Bir atlı karıncanın …

Takvim Yaprağı Devamı »