İhmalin Elmas Parıltısında Çöküş: Olmamış Bir Geleceğin Harabeleri
2199 yılına gelindiğinde, şehirler taşla ya da çelikle değil, rüyalarla inşa ediliyordu. Zamanın bir aksesuar olduğu, işlevselliğin güzelliğe hakaret sayıldığı bu yüzen kuleler, bir zamanlar unutulmuş bir ütopyanın fısıltılarıyla ayakta duruyordu. Bu şehirler sadece düşmedi—hayır, tam anlamıyla bir ihtişam içinde yok oldular. Kendi ışıltılı hayallerinin ağırlığı altında çökerek ihmali bir lüks olarak kucakladılar. Bir zamanlar …
İhmalin Elmas Parıltısında Çöküş: Olmamış Bir Geleceğin Harabeleri Devamı »