Sinema

Yaşasın, Yaşamı Dansa Kaldırdım!

 Ekwa Msangi’nin ilk uzun metrajlı filmi olan Farewell Amor (Elveda Aşkım), Walter’ın (Ntare Guma Mbaho Mwine) 17 yıl önce Angola’dan New York’a gelişinden bu yana, karısı Esther (Zainab Jah) ve kızı Sylvia (Jayme Lawson) ile ilk kez bir araya geldiği JFK Havaalanı’nda başlıyor. Öyle bir açılış sahnesi ki izleyiciyi hemen bu hassas ve bir o …

Yaşasın, Yaşamı Dansa Kaldırdım! Devamı »

Sefer Tasının Hikâyesi: Dabba/ The Lunchbox

 Dabbawala, Hindistan’ın yirmi milyon nüfuslu en kalabalık şehirlerinden Mumbai’de, her iş günü saat on birden sonra, iki yüz bin kadar yemeği, çalışan erkeklere ileten bir lojistik ağın hizmetlilerinin ismi. Babadan oğula geçen bu iş kolunda çalışan beş bin kişinin çoğu okuma yazma bilmese de, yaklaşık sekiz milyon sefer tasını sahiplerine  yüz yılı aşkın bir süredir …

Sefer Tasının Hikâyesi: Dabba/ The Lunchbox Devamı »

Absürt Kahraman Yannick

 Komedi kategorisinde bir tiyatro oyununa bilet alıyorsunuz. Amacınız gülmek, hayatınızın olumsuzluklarından, sıkıntılarından, rutin günlük akışınızdan birkaç saat için uzaklaşmak. Fakat gittiğiniz oyun, komediden oldukça uzak hatta vasat bir kurgudan ibaret. İki seçeneğiniz olduğunu düşünürsünüz. İlk seçeneğiniz oyunu sonuna kadar izlemektir. Bir diğeri ise eğer şanslıysanız ve oyun iki perdeden oluşuyorsa ilk yarının sonunda salonu terk …

Absürt Kahraman Yannick Devamı »

Dönüş

 Vozvravshcheniye;  Dönüş,  2003 yapımı bir Rus filmi.  Aynı yıl Venedik Film Festivali’nde Altın Ayı  ve En İyi İlk Film Ödülü’nü almış.  Drama eğitimi alan ve uzun yıllar oyunculuk yapan yönetmen Andrey Petrovich Zvyagintsev,  çektiği bu ilk sinema filmiyle başarıyı yakalamış.   Zvyaginstev’in  bu ve bunu izleyen Sürgün,  Levıathan, Sevgisiz ve Elena isimli filmlerinde, günümüz Rus halkının …

Dönüş Devamı »

Berlin Üzerindeki Gökyüzü mü yoksa Arzunun Kanatları mı?

 Richard Reitinger, Peter Handke ile Wim Wenders’in senaryosunu yazdığı ve Wenders’ın ayrıca yönetmen koltuğuna oturduğu orijinal adı Der Himmer über Berlin, Türkçesi Berlin Üzerindeki Gökyüzü filmini birkaç kelimeyle özetler misin deseler benimkiler; melekler, siyah-beyaz, Berlin, acı, arzu, merhamet ve iç ses olur.  Bruno Ganz’ın melek Damiel’ı; Otto Sanders’ın melek Cassiel’i canlandırdığı film genellikle üstten, meleklerin …

Berlin Üzerindeki Gökyüzü mü yoksa Arzunun Kanatları mı? Devamı »

Mükemmel Günler

“Bir dahaki sefer, bir dahaki seferdir. Şimdi, şimdidir.”  1970’lerin Yeni Alman Sineması’nın öncülerinden ve aynı zamanda çağdaş sinemanın en özgün temsilcilerinden biri olan Wim Wenders’in son filmi Perfect Days (Mükemmel Günler), zen duruşu ile bu senenin çok konuşulan ve daha ilk sahneden izleyicisini sarıp sarmalayan filmlerinden biri. Oscar Töreni’nden eli boş dönse de filmin başrol …

Mükemmel Günler Devamı »

Postmodern bir anlatı: gibi

                                                                                   “Vatkalı ceket, bir sosyal intihardır.”  Şey. Eşyanın tekili. Nesneyi tümüyle kuşatmayan, kenarında, hududunda dolaşan sıkılgan kelime. Öte yandan, tamı tamına söylenemeyen bir şeyin -burada da öyle- dinleyici algısında benzer bir etki yaratmasını sağlayan, dilin küçük sihri. Edatlar gibi. Edatların da kendi başlarına anlamı yok zira. Diğerleriyle bir araya geldiğinde, başka deyişle cümle içinde anlam …

Postmodern bir anlatı: gibi Devamı »

Muhteşem (!) Dünya

 “Sonuçta her şeyi görmediğimiz için bir şeyler duyarız.” Slavoj Žižek  Roy Arne Lennart Andersson filmleri, özellikle ilk kez izleyen seyirci için, afallatıcı.  Filmler,  öyle sinemaya gidip koltuklarımıza kurulup patlamış mısırlarımızı yerken hoş vakit geçirelim  diye izlediklerimizden  değil.  Roy Andersson, sinema tarihinin gelmiş geçmiş en özgün dilini yaratan yönetmen olarak anılıyor. Bence haksız da değiller.  Üstelik …

Muhteşem (!) Dünya Devamı »