Ay: Aralık 2022

İronik Palavralarla Avunma Sanatı

Misafirim ben. Davetli bellediniz kendinizi belli ki. Değilsiniz oysa(!) Kendinizi sakınmadan vaktinizi geçirdiğiniz insanları “Dostum,” diyerek kandırmayınız efendim. Misafir ettiğimle misafirliğin tadına varıyorum, istediğim vakit hem de. Onların buyurganlığıysa bana fasarya, böyle yapmıyorsanız sorun kendinize efendim. Yürekli bir iş kendini yaşamak son tahlilde! Ne kendinizi ne de gözünün içine baka baka sevdiğinizi yalandan söylediğiniz insanlarla …

İronik Palavralarla Avunma Sanatı Devamı »

Tetris

Hani daha küçücükken televizyonda çok hasta çocuklar için nasıl divaneye döndüklerini gördüğünde, “Ben de hasta olsam, böyle çok severler mi?” demiştin ya acaba o gün mü inandın, olduğun gibi sevilmeyeceğine? Hastalanırsan, düşersen, seveceklerine hiç sevmesinler diye; sana bir şey olmazmış gibi, kaya gibi sağlammış gibi, düşmezmiş düşse de kendisi kalkarmış, acımazmış gibi yaşaman gerektiğine o …

Tetris Devamı »

Başlıksız

Uzun süredir sayfalarını karıştırdığı dergiyi yanındaki sehpaya, rengârenk boya şişeleriyle dolu kutuların yanına bıraktı. Resim yapmaya devam eden sevgilisine yaklaştı usulca. “Hadi” diye fısıldadı. “Hadi sevgilim, çıkıp bir şeyler yiyelim. Sonra da bana gidelim, olmaz mı?” Adam, bu teklifi zor beklemiş gibi aceleci hareketlerle önlüğünü çıkardı, askıya bıraktı. Muzip bir gülümseyişle parladı gözleri: “Tamam, hemen …

Başlıksız Devamı »

toz, toprak ve çamur

1- toz fikirlerim savrulup durdu esen yellerin dedikodularıyla tutunduğum dallar suspustu şarkılarımı söylerken sabrın ıslığıyla bir araya gelmem o kadar zordu birçok yerde olmanın inkârıyla [gerçekleri uyuturken suyun kitabı henüz olgunlaşmadı düşlerimin türabı] 2- toprak kendim ile verdiğim cenkten çıkamadım terbiye dedikleri dehşete hep sarıldım tüm cihanın vicdan yükünü arı ile taşıdım gittiğim yoldan daha …

toz, toprak ve çamur Devamı »

Düş Renksizi

tan vakti ağaran gök Ay’ı somuruyor -imsi tonlar yerine kasvete namzet gri ve denize akseden bulut gölgesiyle laciverte düşkün gözlerin gibi maviyle sarıdan olma hani bedenin başak tanımsı dokunulası hasada savrulur gibi ses veriyor yüreğin belli ki magma kıvamında yani al tonlarında asi dudaklarına da benzer gün ışığı yansırken içre yanakların pembemsi kulakların da öyle …

Düş Renksizi Devamı »

Kardan Kâğıt Bebekler

“O kağıt bebeklere çok şey borçluydum. Onlar olmasa çocukluğumdan zor kurtulurdum.” Gece ışığı yanan balkona ve asılmış çamaşırlara bakarken bunu düşündü genç kadın. Asılı çamaşırlar sırılsıklamdı. Damlalara baktı. Şıp şıp… “Evde erkek var, memelerin görünüyor,” dedi bana. Köpeğim havlıyormuş. Çinko da o sırada peşimden gelip havladı gerçekten. “Sus Çinko. Gözünü seveyim sus.” Ben ev sahibiyim, …

Kardan Kâğıt Bebekler Devamı »

Edebiyatın Kapılarından Geçmek

Konuşan bir sesin çağrısı kutsayıcı zamanın dili olarak gelip karışıyor hayatımıza. Yitirdiğimiz ne varsa, unutup küllediğimiz; çözülerek hayatımızdan akıp giden, sonra da kayıplar hanesine yazdıklarımız yeni bir zamanın diliyle bize dönüyor. O sabrı bize gösteren söz simyacılarının belleğidir bu dönüşümü sağlayan. Çünkü, biliriz ki; yazı dönüştürücüdür. Edebiyatın kuşattığı bir hayat anlamın ve sorgunun da izdüşümünü …

Edebiyatın Kapılarından Geçmek Devamı »