Hasan Güçlü

Yalnız Zengin

 Ahmet Bey’in gardırobunda elli üç takım elbise vardı. Her birinin içine giydiği yelekler özenle seçilmiş, İtalyan terzilere özel olarak diktirilmişti. Sabahları aynanın karşısına geçtiğinde, kravatını bağlarken hep aynı düşünce geçerdi aklından: “Mükemmel görünüyorum.”  Sahibi olduğu holdingin toplantı salonuna her girişinde, masanın etrafında oturan yöneticilerin bakışları üzerinde toplanırdı. Konuşmaya başladığında ise, gözler yavaş yavaş başka yönlere …

Yalnız Zengin Devamı »

Uşakspor

 “Bu taraftar sizinle gurur duyuyor, Uşak’ın efeleri şahlanıyor!”  Tribünlerden yükselen tezahürat sesleri, stadyumun çimlerinin arasındaki küçük yuvaya kadar ulaşıyordu. Köksal ve Muhsin, yeşil çimlerin arasında kurulu mütevazı yuvalarında günlerini geçirirken, üstlerinden geçen onlarca ayağın sesi onlara ninni gibi geliyordu artık.  Köksal, diğer böceklerin gıptayla baktığı parlak, kahverengi kanatlarını temizlerken Muhsin köşesinde onu izliyordu. Ağabeyinin kanatları …

Uşakspor Devamı »

Basit

 Mehmet Efendi, yetmiş sekiz yıllık ömründe ilk defa pencereden dışarı bakarken hiçbir şey görmüyordu aslında. Gözleri açıktı evet, ama ruhu çoktan teslim olmuştu yaşlılığın karanlık boşluğuna. Her sabah aynı saatte, aynı koltuğa aynı pencerenin önüne oturmasının tek sebebi, yarım asırlık alışkanlığıydı. Karısı Nergis Hanım’ı kaybedeli tam beş yıl olmuştu ve o günden beri evinin içinde …

Basit Devamı »

Tekrar

 Ayşe’nin sesi boğazında bir yumru gibi büyüyordu. Gün henüz başlamamıştı ama o, akşama kadar kaç kez aynı kelimeleri tekrarlayacağını düşünmeye başlamıştı bile. Radyo istasyonunun eski binasının merdivenlerini tırmanırken basamakların tanıdık gıcırtısı ona eşlik ediyordu. Her basamakta, sanki merdivenler bile onunla ve tüm Dünya’nın işleyişi ile alay edercesine farklı bir ses çıkarıyordu.  Koltuğunun altındaki kalın dosya, …

Tekrar Devamı »