Kaan Burak Atay

Fulya

Kagir binaların ortasında tozu tüten kerpiç: Penceresinde fulya gözler tomurcuklu seyreder sokağı balkonundaki sardunya kan erisi gibi durur sundurmada sıvasız, bej ve çatlak… otel avizelerinde gölgeleşen yurtsuzluk, doğru yerleştirilmiş bir sarı sözdür oysa soğuk, isli ve hiçtir, bir bütün olacak kadar hiç… tıkıyı dürten çubuğu ıslakça durur karşısında fışkırır semenber fışkırır şapta aranan simya efsunu …

Fulya Devamı »

Rayiha

Kirişi serap için büken gücüm, bir atımlık mesafeden çaresiz şimdi. Düştü ay ışığında köpüren kelimelerim. Ortasından vurgun bir nota gibi dizgelere düştü Şiniklerle ölçülen ahretliğim nerede? Bayır çıkmaktan sol diz kapağım kayıp. Ayıp artık kendi nehrinden başkasına saka olmak YASAK bu mülkte karga vurmak… Yasak, koskoca harflerle yasak! İntizama aykırı bir med gibi, bu şimşir …

Rayiha Devamı »