Kısa Öykü

Koku

 Gri bulutların göğü kapladığı kasvetli bir sabahtı. Bölük pörçük uykusunun vücudunda bıraktığı ağrılardan ayağa kalkmaya zorlanıyordu. Gözlerini ovuşturdu. Güçlükle ayağa kalktı. Balkonun kapısını açıp, yüzüne vuran soğuk rüzgârla ürperdi. Üşümüştü. Balkona çıkmadan salona döndü. Kanepenin üzerindeki kırmızı hırkayı alıp giydi. Balkona çıkıp derin bir nefes çekti içine. Gözlerini kapadı. Kuşların sesiyle, rüzgârda salınan ağaçların yaprak …

Koku Devamı »

Düşmek

 Metrodan yükselen mekanik sesle irkilerek uyandı. Kırımızı ışıklı ekranda yazan durak ismine baktı. Henüz ineceği durağa gelmemişti. Tıklım tıkış insan vücutlarına bakarak oturacak bir yer bulduğu için şanslı saydı kendini. Böylelikle yol boyu uyuyup günün yorgunluğunu bir nebze de olsa atabiliyordu. Metro her zamanki gibiydi. Düşünceli, umursamaz, neşeli, hüzünlü bir sürü suratla, kesif ter kokularının …

Düşmek Devamı »

İnsanlık Tragedyası

 Ben Eugénie Grandet. Namıdiğer Mösyö Grandet’in kızı. Babamın kendine has gaddarlığını, kurnazlığını, benim ve annemin hayatına çizdiği keskin sınırı bilmeyen yok. En azından bizim burada, Saumur*’da babam huyu suyuyla büyük bir üne sahip. Bu ünden haberiniz olmayabilir, duymamış olabilirsiniz. Ama hiç üzülmeyin, öğrenmek için bir kaynağınız mevcut. Balzac isminde biri büyük bir ustalıkla babamı, benim …

İnsanlık Tragedyası Devamı »

Başka Gözden

Mutsuz  Dışarısı karmaşık, kalabalık, fazla büyük, tek bir ağaç yok, sadece beton, göğe yükselen gri blokların ve karşı sokaktaki tek katlı yıkılmaya yüz tutmuş bu evlerin, nasıl bir arada durabildiğini anlamıyorum. Zaten konuştuklarını da öyle. Dillerini bilmiyorum. Toplu bir taşıta binerken bana yönelen düşmanca bakışları görebiliyorum. Artık ben bu ülkenin vatandaşı bile olsam, hep mülteciyim, …

Başka Gözden Devamı »

Tedavi

 Boynundaki acıyla içine daldığı düşüncelerden irkilerek çıktı. Çok derin bir acı değildi ama birden bir sızı hissetmişti. Doktor, hareket etmeden biraz beklemesini söyledi. Yüz üstü yattığı sedyeden yerdeki beyaz fayanslara bakıyor, boynundaki acının hafifleyerek kayboluşunu hissediyordu. Gün boyu oturduğu sandalyenin, gözlerini kırpmadan akşama kadar binlerce iş yaptığı bilgisayarının vücuduna armağanı olan bu boyun ağrısından kurtulamamıştı. …

Tedavi Devamı »

Böcek

 Anahtarı çevirirken apartman boşluğundaki ışık kapanıvermişti. Başını çevirip elini salladı. Allah’ın cezası ışık yanmamak için direniyordu. Birkaç hızlı el savruluşu sonucu açılan ışığın dalgalarıyla gözlerini kısıp kapıyı açtı. İçeri girer girmez kolunda koparcasına ağırlık bırakan çantasını girişe atıverdi.  Paltosu kendini soğuktan koruyan bir araçtan çok, bir beton parçası gibi yapışmıştı dünya yükünden yılmış yorgun omuzlarına. …

Böcek Devamı »

Topal Hikâye

 Sokakta topallayan birini gördüm. Gördükten iki adım sonra durdu. Etrafına bakındı. “Belli ki yoruldu zavallı,” dedim. “Belli etmemek, dikkat çekmemek için de vitrinlere bakıyor numarası yapıyor herhalde…” Sonra acıdığım için kendime kızdım. Onun namına üzülebilirdim ama acımak! Acımak küstah bir tavır olabilir mi diye kendimi yargıladım. Bir sonuca ulaşamadım.  Bunları düşünürken, iki saniye geçtiyse öküz …

Topal Hikâye Devamı »

Rauf Bey

İlk etapta duvardaki gravür dikkatimi çekiyor ölü bir kuş. Oda duvarlarının dipleri nemlenmiş içeride ağır bir küf kokusu hâkim. Nefti yeşili tekli koltuğun kırık bacağı hemen gözüme ilişiyor, oturup kalktıkça denge yitimine uğruyor olmalı düşüncesi takip ediyor gözlemlerimi. Beni çalışma odasına alan bakıcı kadın ortalıktan kayboldu, hâlâ ayaktayım. Rauf Bey’in teşrif etmesini bekliyorum. Çalışma odasının …

Rauf Bey Devamı »