Kulak

Bir çıtırtı çıktı Çıt diye çıktı can Alma!             Düş’ün!                                d                              ü                                 ş                               e                              r Alma! Sessizliğe gömülür sesin   Tutunduğun musun? Tutunduğun mu? Tut           Dinsin bu kirli gürültü Dokun damla damla yağmura                        Kendine damlayacaksın İçindeki Anka unutmuş uçmayı Sen de mi uçamayanlardansın?                                           a Uçamayanlar           ç                        U …

Kulak Devamı »

Ebediyetin Aynasında: Marcus Aurelius’un Meditations ve İnsan Ruhunun Derinlikleri

 Zaman, akışıyla nice uygarlıklar inşa eder, sonra onları çürüyen taşlara, unutuşun külleri altındaki hatıralara dönüştürür. Ancak nadiren, bu küllerde ışıldayan bir cevher keşfedilir. Marcus Aurelius’un Meditations eseri, işte böyle bir cevherdir; yalnızca bir Roma imparatorunun düşünceleri değil, aynı zamanda bir ruhun kendi içine yönelerek ebediyetin aynasında kendini arayışıdır.  Stoacı felsefenin yalın bir ifadesi olan Meditations, …

Ebediyetin Aynasında: Marcus Aurelius’un Meditations ve İnsan Ruhunun Derinlikleri Devamı »

Ben Tek, Siz Hepiniz!

 Ben Özay. 41 yaşındayım. 15 yaşında ailemden, memleketimden başka bir şehre yatılı okula gittim. O kapıdan çıktıktan sonra bir daha hiç çocuk olmadım. Başıma yorganı çekip ağladığım gecelerim oldu, betona terlikle basıp durduğum yurt odasında evimin halısına bile özlem duyduğum senelerim oldu. Ama ben kuyruğu hep dik tuttum. Kendimi böyle büyüttüm.  Kardeşten öte dostlarım vardı. …

Ben Tek, Siz Hepiniz! Devamı »

Mitokondri ya da Her Şey

 Balkonda örme yeşil yeleğiyle kasılmış, dalgın oturuyordu. Hemen yanı başında kızının şöyle bir kıpırdandığını fark etti, ona bakmadan sigarasından derin bir nefes çekti. Başını sağa yatırdı, kızıyla biraz daha mesafe girdi aralarına, dumanı ağzının sol yanından üfledi. Sol gözü yaşardı, başını doğrulttu. Gözleri ufuktaydı, sabit.  Kızı, başı önde, belli belirsiz annesini izliyordu. Her ikisi de …

Mitokondri ya da Her Şey Devamı »

Uşakspor

 “Bu taraftar sizinle gurur duyuyor, Uşak’ın efeleri şahlanıyor!”  Tribünlerden yükselen tezahürat sesleri, stadyumun çimlerinin arasındaki küçük yuvaya kadar ulaşıyordu. Köksal ve Muhsin, yeşil çimlerin arasında kurulu mütevazı yuvalarında günlerini geçirirken, üstlerinden geçen onlarca ayağın sesi onlara ninni gibi geliyordu artık.  Köksal, diğer böceklerin gıptayla baktığı parlak, kahverengi kanatlarını temizlerken Muhsin köşesinde onu izliyordu. Ağabeyinin kanatları …

Uşakspor Devamı »

Sarmal

 Ne fark eder? Bilmiyorum. Saat kaç, günlerden ne biz burada ne yapıyoruz? Bu minvalde soruları geride bırakalı çok oldu. Yine de içimi kemirip duran bir sıkıntının varlığını hissediyorum. İnsanda her şeyin bir sınırı varmış gerçekten. Fazla ileri gidince başa dönüyorsun. Evet, maalesef duyguların bile bir sınırı varmış.  Erken yaşadım diyorum ne varsa, bugüne bırakmadan sıyırmışım …

Sarmal Devamı »

İllüzyon

 Yeryüzü, toprağını vermek istememiş insan yaratılacağında.  Toprak almak için gönderilen dört büyük melekten üçü eli boş dönmüş. Yalnızca Azrail emri yerine getirmiş, renk renk topraklarla varmış huzura. Onun getirdiği topraktan “insan” var edilmiş.  İnsanın “ölüm meleği” diye bildiği, esasen varlığının sebebi.  Hayat bu illüzyondan ibaret.  Seni yok ettiğini sandığın şeyler, hep daha çok var edecek …

İllüzyon Devamı »

Kadim Bir Ormanda

bir kadim ormanın içinde yaprak açmayan bir ağaç: kim bilir hangi rüzgâr vurdu dallarını hangi sevgili unuttu adını bir yağmur bir yıldız kalmış gövdemde ama hiçbiri ısıtamaz soğuk sabahlarımı   herkesin arasında kayıp bir yüzüm ben hiç kimse kadar bile değil bir sokak lambası gibi titrek ne aydınlığa sığarım ne karanlığa   gecenin ortasında bir …

Kadim Bir Ormanda Devamı »

Formun Bozukluğu ve Kat’ı Sanatında Yeniden Yaratım: Bir QR Kodun Sanatsal Yolculuğu

 Modern dünyada teknoloji ve sanatın kesişim noktaları, hem insan deneyiminin karmaşıklığını hem de yeni ifade biçimlerini ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, bozuk bir QR kodunun kat’ı sanatıyla buluşması, formun yeniden anlam kazanması ve işlevselliğin estetik bir deneyime dönüşmesi açısından dikkat çekici bir kavramdır. Bu yazı, QR kodunun işlevselliğini yitirdiği an ile kat’ı sanatının incelikli estetik disiplini …

Formun Bozukluğu ve Kat’ı Sanatında Yeniden Yaratım: Bir QR Kodun Sanatsal Yolculuğu Devamı »

Big Bang -2-

                                                                               2 “Tanrı yakarışlara daha fazla dayanamadı, ne kadar kulağı varsa kesip attı, ben yokum der gibi, yokluğunu kanıtlamaya çalışır gibi.” dedi Devetabanı. Fakat sadece ben duydum. Ardından Hamiyet’in sesi duyuldu. “ Süpürge patladı.” “Patladı mı? Nasıl?” “Bilemedim ‘güm’ledi de  patlayıverdi.” Hayri Bey bir yandan kapı kolunu zorluyordu. “Niye kilitli burası?” “Her yer pislik içinde …

Big Bang -2- Devamı »