Ayşegül Feyzioğlu

Başka Gözden

Mutsuz  Dışarısı karmaşık, kalabalık, fazla büyük, tek bir ağaç yok, sadece beton, göğe yükselen gri blokların ve karşı sokaktaki tek katlı yıkılmaya yüz tutmuş bu evlerin, nasıl bir arada durabildiğini anlamıyorum. Zaten konuştuklarını da öyle. Dillerini bilmiyorum. Toplu bir taşıta binerken bana yönelen düşmanca bakışları görebiliyorum. Artık ben bu ülkenin vatandaşı bile olsam, hep mülteciyim, …

Başka Gözden Devamı »

Kokusu, Tadı, Sıcaklığı…

“Yıkım gelince korkmamamız gerekir.” İyoni 5-21  Günlerce badem soyardık. Tek tek, içinin ince kabuklarını henüz nemliyken özenle soymalıydık. Bademlerin iç kabuklarını soyma işlerini, bizim gibi orta yaştaki çocuklara verirlerdi. Küçüklerin o kadar çok bademi soymaya gücü yetmez, büyük çocuklar ise, parmakları kalınlaştığı için biraz hoyratlaşır bademlere zarar verebilirlerdi. Yedi sekiz yaşlarında olanlar bu iş için …

Kokusu, Tadı, Sıcaklığı… Devamı »

Karşılaştılar

 O günü hatırlamaya çalışayım; yazın sıcak mı sıcak günleriydi. Nemli bir İstanbul öğlen saati, aylardan temmuz idi. Güneş tepedeydi, derin bir boğuntu vardı soluduğum havada, biraz deniz esintisiyle serinlemek için vapurun arkasına geçtim. Süleymaniye Camiini gölgede bırakan o ucube bina henüz yoktu, Park Otel’in başını çektiği bilindik İstanbul katliamı daha yeni yeni başlıyordu.  Keşmekeş dolu …

Karşılaştılar Devamı »

Loş Ev

Yine kapıyı tıklatan kimse yok. Apartmandan çıt çıkmıyor. Uzaktan, komşunun evinden, ısrarla çalan telefonun sesi geliyor sadece. O susunca, ev yine sıkıntılı karanlığına bürünüyor. Üniversiteden yakın kız arkadaşım, bu sıkıntıyı atlatayım diye; “Çık yürü, ferahlarsın,” dedi. “Deniz kıyısında harika bir evde oturuyorsun, git, sahilin tadını çıkar.” Tat almak mı? O rüyayı gördüğümden beri, günleridir evin …

Loş Ev Devamı »