Şiir

Bardaktaki Tanrı/m

Yarı uyanık uykumun ortasında kara delik, mahzenimde gezegenler dönüyor. Kirli bir yanılgı kolumda dövme, yeşil bir at gözümde koşuyor Kanatıyorum göz kapaklarımı, hayalet bir Eskimo durmaksızın sayıyor domino taşlarını Halkalar soyut cisim, karanlık yangında bulduğum keşiş, saçlarımda bir kent kurdu Legolardan. Saat rıhtımında bekliyor okyanus adamı Tanrı/m porselendi, dışımdaki kabuk yarası Monolog astım aynama, Tanrı/m …

Bardaktaki Tanrı/m Devamı »

Dönence

Meczup olmayı dilerken beyhude yollara şaştım Anladım ki mecruhmuşum ezelden Bir biganenin rengine kanıp aşina sanmışım Müjganın peşindeyim bi-haber güzelden Yorgunluğum kalbimin iklimlerinde açmayan güllerden Ağlarım mütemadiyen mutluluktan veyahut hüzünden Düşer bir katre yaş mutlaka Bilirim değmez bu ağyar dünyaya Giderim eski zamanlara kalırım orda ebedi Sonra dönerim gerçek zamana bahtsız bedevi misali Nazarı çıkar …

Dönence Devamı »

El-veda

İlk uyandığımda; Yatıya kalmış gibi hissettim “Bu saatte ne yapacağım?” dedim Kendime, kendi kendime Hava henüz karanlık Dışarıda tilki belki de çakal sesleri   İkinci uyanışım; Güneş hâlâ dağın ardında, görünmüyor Bu sefer bir rüzgâr sesi Sadece bir kerelik rüzgâr sesi Dahası yok   Ve üçüncü kez; Dışarıya ilk adım Bir parça bulut, bir parça …

El-veda Devamı »

Yamalı Ceket

Islak kitabın ağırlığında gizli, anlamını yitirdiğim kelimeler. Kaldırımlarda çamur, sırtımda koca bir kambur, zihnimde pus olur. Yamalı ceketimin düğmelerini, bir senfoninin çığlıklarını Geçmiş mahzun günleri unutabilmek mümkün değil. Kuzeyde bir feryat yükselir güney kendiyle çelişir. Dizelerim yuvarlanır dizine serilir sonra şiire erişir. Senfoni susar şiirden geçilir ve ayakta alkışlanır, Bahar gibi ve baharın gelişi gibi …

Yamalı Ceket Devamı »

ERGENLİK AĞRISI

Aklımın ermediği düşler görürüm, Bakışımdaki efkâr bundan.   Elime bir uğur böceği konar: Bakarım, bakar, bakışırız… Bana dert olur o ân; Biraz daha eğlense, annesi Ona pabuç almakta gecikir.                    -Haydi uç, uç, uç!   Bir çift rugan kunduram okul yolunda eskir. Susmasam, bir anlatsam, efsâne söylesem yeridir.   Bende bir hâl, bende bir …

ERGENLİK AĞRISI Devamı »

Kimim Ben, Neresi Burası?

Kimim Ben? Neresi Burası? İçimde bitmeyen bir savaş, Ruhumda bitmeyen bir kavga Neyin kavgasıydı ki bu hiç bitmiyordu? Kime karşı savaşıyordum, ne için kavga ediyordum? Kimim ben? Niçin geldim bu dünyaya? Neye bu öfkem, neye bu kavgam Niçin yaşıyorum, niçin varım Kimim ben? Neresi burası?

biz yanmasak…

              Nazım’a dal gibi kurur vakti gelince dil de hatta ölebilir dağların son dişi tavşanı gibi karnında solan yeni insanlarıyla soluk soluğa malumunuzdur küçücük farelerin geceleri büyüyen sesleri yiter gündüzün renginde fareleri kavaldan çıkarınca geriye köy kalmaz çocuklar kedilerin huysuzluğu kalır, sıkkın canları kalır geriye yapraklar düşerken korkmaz mı sanırsın ey şaşkın ellerim yüklü seni …

biz yanmasak… Devamı »

ÖLÜME YÜRÜYORDU KOLLARINIZ!

Ölüme yürüyordu kollarınız!   Geceleri barbar bir kavmi düşlüyordunuz Elmacık uzvunuz şarap akıyordu   Bu yüzden en çok gördüğünüzdü  Ve gömdüğünüzdü tanrının kızları Şehvetli bir öpücük, kandan taksim              Etten kasvet giydi dünya… Al kanatlı çukurda ruhunuzdu bulduğum    Yürek yediniz bir çocuğunkini en çok              Dekadan masasında! Şimdi ne zaman yağmur yağsa   Hicretten …

ÖLÜME YÜRÜYORDU KOLLARINIZ! Devamı »

Önce İnsan

Bir çocuk düşünün Kelebek kovalayan Kelebek onun hayali Zaten o kelebek de hayali   Bir kadın düşünün Çiçek kopartan Çiçek onun hedefi O çiçek de gül demeti   Bir erkek düşünün Denizden kaçan Deniz onun tanrısı Deniz aslında bir sanrı   Bir insan düşünün Önce bir insan İyi bir insan Sadece iyi bir insan

kutsanmamış kimse kalmayacak

Kötü şiir yazınca diz kapaklarından vurulan o pek meşhur şair bir gün sudan ülkesinde haytalarla hayat üstüne sürdürürken yaşamayı aklına dank etmiş: bir şeyler yapmalıyız.   Bakınız bu bir biyografyadır! Eski mektepte kümeleşim arkadaşlarıyla bireysel hasbihallere meylederken, kantine düşen kurşun cemresiyle de diz kapaklarından vurulabilirmiş. Amancak bunu kendine yediremiyor O yalnızca birkaç yazı, sigara, ahşap …

kutsanmamış kimse kalmayacak Devamı »