Şiir

Urumeli Güzeli (Selanik)

Ufukta görünen bir kızılcık gibi Yaralayıp sekerek kaçarken kimliksizliğini Dillerdeki öykülere destan olmuş Kül kaplı bir kalp sana han durmuş Diyar diyar göç eden yolcular Ellerinde testiyle güzel cerenlerin Haber salınan kandaşlar Turnalarla haberi gelenlerin Zaman geçtikçe çıban olmuş üzerimizde Ulu çınarlarla uzun kavaklar dikilmiş otağımızda Buğday saçlı güzel sarı benizde Iraki içer gibi ağu …

Urumeli Güzeli (Selanik) Devamı »

arayış

kendimle ilgili keşfedeceğim, yüzleşeceğim o kadar çok şey var ki hayatta… ama artık emin değilim bunu istediğimden. mutlu olmaya çalışan o insanı kaybettim içimde iyileşmeye inanıyor muyum? artık emin değilim. büyüyorum, ama büyüdükçe soğuyor içimdekiler onaylandıkça, takdir edildikçe, beğenildikçe seviliyorum sanıyordum, ve insanlara ihtiyaç duyuyordum kendimi sevmek için. ihtiyacım olmasa da kimseye, hala kendimi sevmeyi …

arayış Devamı »

bugün son günüm dünyada

bugün son günüm dünyada ilk olduğu gibi, sıradan bir gün. ve her şey aynı, insanlar soğuk.. ve zorunda hep nefret ettim bir zorunluluk olmaktan o yüzden bugün son günüm dünyada yok olacağım, kimsede var olamadım zaten, ama vardım bir yerlerde. bugün yalvardım son olması için, hayattaki amacımı sorguladım, kendimi bulmak.. sahi var mı böyle bir …

bugün son günüm dünyada Devamı »

Kaçmak

Sarı yaprakların inişi gibi Gözlerimde hüzün oturuyor Acı beni parçalıyor Ve yaralar ısınır gaddarlıkla dolu İçimde kök salan hasret doluyum bavulu alıyorum Kalbimi uzak yerlere bırakıyorum Gökyüzünün öfkesi yüzümde patlıyor gözlerim titriyor aklımda tekrar ediyorum Biri beni gözyaşlarımın izinden bulacak…

Yine Aynı Yeniden

Saat bir buçuk, gece Fark ediyor mu bilmiyorum Belirtmek istedim sadece   Yine aynı düzen Aynı uğraş, aynı mal   Yine aynı kelimeler Aynı eksikler, aynı yalan   Öyle işte Bir farklılık yok   Diğer bütün şairler gibi Diğer bütün kitapsız şairler gibi Yine aynı yeniden   Kağıt kaleme yazık Gözlere lafım yok, onlar zaten …

Yine Aynı Yeniden Devamı »

Suskunlukta Bakışmak

Ortada olanı biliyoruz ikimiz de Bu duruma bir isim koyamayışımıza sığınıyoruz Fakat susuyoruz, yetiniyoruz bir bakıma bununla Bakışmak doğrumuza gelen, böylesi zevk de muhakkakmış Masumuz çünkü, sorumsuzluğun vaadi bu Gözlerimizin dizleri sağlam basıyor bakışmalarımızla Karşı karşıya kalmayışımız ve her zeminde anlayış ortaklığımız Gizliden gizliye, gıyabında savunu ve güzel düşünceler Paylaşılamamakla hiç bilinmeyen rüyalar Herhangi bir …

Suskunlukta Bakışmak Devamı »

Bardaktaki Tanrı/m

Yarı uyanık uykumun ortasında kara delik, mahzenimde gezegenler dönüyor. Kirli bir yanılgı kolumda dövme, yeşil bir at gözümde koşuyor Kanatıyorum göz kapaklarımı, hayalet bir Eskimo durmaksızın sayıyor domino taşlarını Halkalar soyut cisim, karanlık yangında bulduğum keşiş, saçlarımda bir kent kurdu Legolardan. Saat rıhtımında bekliyor okyanus adamı Tanrı/m porselendi, dışımdaki kabuk yarası Monolog astım aynama, Tanrı/m …

Bardaktaki Tanrı/m Devamı »

Dönence

Meczup olmayı dilerken beyhude yollara şaştım Anladım ki mecruhmuşum ezelden Bir biganenin rengine kanıp aşina sanmışım Müjganın peşindeyim bi-haber güzelden Yorgunluğum kalbimin iklimlerinde açmayan güllerden Ağlarım mütemadiyen mutluluktan veyahut hüzünden Düşer bir katre yaş mutlaka Bilirim değmez bu ağyar dünyaya Giderim eski zamanlara kalırım orda ebedi Sonra dönerim gerçek zamana bahtsız bedevi misali Nazarı çıkar …

Dönence Devamı »

El-veda

İlk uyandığımda; Yatıya kalmış gibi hissettim “Bu saatte ne yapacağım?” dedim Kendime, kendi kendime Hava henüz karanlık Dışarıda tilki belki de çakal sesleri   İkinci uyanışım; Güneş hâlâ dağın ardında, görünmüyor Bu sefer bir rüzgâr sesi Sadece bir kerelik rüzgâr sesi Dahası yok   Ve üçüncü kez; Dışarıya ilk adım Bir parça bulut, bir parça …

El-veda Devamı »

Yamalı Ceket

Islak kitabın ağırlığında gizli, anlamını yitirdiğim kelimeler. Kaldırımlarda çamur, sırtımda koca bir kambur, zihnimde pus olur. Yamalı ceketimin düğmelerini, bir senfoninin çığlıklarını Geçmiş mahzun günleri unutabilmek mümkün değil. Kuzeyde bir feryat yükselir güney kendiyle çelişir. Dizelerim yuvarlanır dizine serilir sonra şiire erişir. Senfoni susar şiirden geçilir ve ayakta alkışlanır, Bahar gibi ve baharın gelişi gibi …

Yamalı Ceket Devamı »