Yazıhane

Yazılarımız

Elimde kadehim, beyaz dolusu düşler bin parçaya bölünür susmak içimde Kötüsü en beklenmedik yerde …

Sıçradı! Yataktan kalktı; sabah güneşinin sıcaklığını hissetti, bedeninde. Heyhat; vücudunun her …

Ben kaç mevsimin öksüzüydüm Ve daha kaç yüzyılın yetimi kalacaktım Avuçlarımda kan ve kum vardı …

Uzun uzadıya konuşmadık. Sözleştik. Tanıştığımız restoranda buluşacağız. Bugün onuncu yılımız için …

Umut korusunu bilir misiniz? Çocukluğum orada geçti. Cennet gibi bir yerdi. Erguvan, Salkım Söğüt, …

Yedi borazanı ellerinde Yedi dağında dünyanın Devasa kanatlarıyla yedi melek Sustular düğüm düğüm …

Hayat kimilerine gümüş tepside sunulur kimileri bir gümüş tepsiyi düşünde bile göremez. Ne çocuklar …

Klik. Onu ilk gördüğümde bu hikâyenin benim için iyi bitmeyeceğini hissetmiştim. Çok kısa bir süre …

Alyam’a Bundan tam kırk asır sonra Kalkacak ağaçtan bir ala karga Gelip balkonunda kirazını …

ben bir kente dağılmadım, yağdım bir kadına ilk ve son yağmurdum Tolstoy’un Savaş ve …

“Sabahın o muhteşem ilk saatlerini yakalayabilen akıllı adamlardan olamadım hiç. Ancak kuvvetli bir …