Şuraya Bir Çocuk Resmi Çiziyorum
Picasso da kim oluyor. Ben ondan daha güzel çiziyorum. Hiçbir çocuğun yüzünde maske yoktur. Ne olmak isterdin, derlerdi çocukken. Her sabah başka şeyler olmak için can atan çocuğa garip gelirdi bu sorular. Dün kuz yerlerde açan çiğdemdim, bugün sahilde güneşle öpüşen anemon… Ben bir şey olmanın ağır yükünü taşıyamam ki… Bir şey olmak tükenmek değilse …
Yarası Olanlar Müzikali
yara yara değil, kafka’s çıbanı Elimi dostça koydum omzuna, meğer yarası tam oradaymış, der Valery, başka bir şey demez. Valery’nin yerine yarası olan adam konuşur: Sarılmamış her yara işler. Neşter yarası kapanır ama sözün açtığı yara kapanmaz. Yaralıyım, beni vur. Penceresinden bir gül at, gönlünden yaralansın kâfirin kızı. Ölmezse zencefil niyetine arsenik içsin. Hançer taşısın …
Spartaküslerin Bayramı
Bende idi bunca yıllar kaddine serv-i revan Doğrulukla kulluk ettiğiyçün âzâd eyledi (*) (Hoca Dehhani) Nefesini tutmayı bilen okurlara değil sözüm, okurken nefessiz kalanlara: “York’lu Bir Denizcinin, Kendi Kaleminden, Deniz Kazası ile Düştüğü Amerika Sahillerindeki Oroonoque Nehri Ağzındaki Issız Bir Adada 28 Yılını Geçirirken Yaşadığı Serüvenler ve Korsanlar Tarafından Kurtarılması” romanını okumayan ergen kalmamıştır ancak …
Tanrı Gökkuşağıdır
Gökkuşağı bir renk değildir, buluştur. Renkleri yoğuran sanatçıları severim, renklerle yoğrulan sanatçıları sarılıp sarılıp severim….
Sonbahar Şarkıları
Sonbaharsan yeşile bulaşma. Ben sonbahardan başka bir şey değilim. Didem Madak, şiirlerini “Grapon Kâğıtları”na sardığı günlerde, bende göğsümden dilime doğru yükselen bir “mersiyeağrısı” bırakmıştı. Pessoa’nın “Huzursuzluğun Kitabı”nda da bir benzerini, belki daha hafif sancılısını yaşamıştım.Sonrası uçsuz bucaksız sonbahar bahçesi… Zaman zaman sözcüklerini yutkunamadım. Korkusuzluğun burcuna şiirbayrağı diken bir şairin, “Ölüm çok iri bir …
Bayan Hiç ve Bay Hiç’in Kentleri
ben bir kente dağılmadım, yağdım bir kadına ilk ve son yağmurdum Tolstoy’un Savaş ve Barış’ının, Joyce’un Ulyyses‘inin ve İlhan Berk’in Galata ve Pera‘sının ortak özellikleri şu: Bir kent ve birçok yapı üstüne yazılmaları. Bu kentlerin ve yapıların -yerle bir olsalar dahi- bu eserlerden hareketle yeniden kurulabilecek olmaları. Quo vadis ey İstanbul? Quo …