Bilal Yaldızcı

Rüya

21. yüzyılın ilk çeyreği, Saat: 07:45, İstanbul, Bostancı  Alarm yerine biyolojik saatimize uygun şekilde uyanmak bizi ülke olarak en az elli yıl ileri götürür. Bir de ofise gitmiyorken bu saatte kalkmak… Zaten uzaktan çalışma da artık kabak tadı vermeye başladı. Patronlar mutlu olmaya başlayınca, bizim için bir şeyler ters gidiyor demektir. İşin ilginç tarafı herkes …

Rüya Devamı »

Tripleks

Ne kazma ne kürek çıplak ellerimle eşelediğim bu toprak nefes alıyor mu ne dersiniz yabani otlar, vahşi hayvanlar sandığımızdan daha medeni değil midir insanoğlundan budanmış kanatlarıyla melekler ne diye konacaklarmış omuzlarımıza kara tahtaya bir çarpı daha tavan arasına sıkıştırdığımız cesetler dünden başladı kokmaya kaçıncı ihtar bu tanrı’dan çekilen pusulaya kazıdığımız kayboluş inadına kuruttuğumuz bu okyanus …

Tripleks Devamı »

Saadet Çıkmazı

 Senden bir şeyler sakladığımdan değil söyleyemediğimden sustum, iki hafta önce Rüstem’in orada otururken Selçuk geldi, üstü başı perişan yüzünden düşen bin parça… Sorduk, adliyeden geliyormuş, hâkim sonunda boşamış bunları, çocuk da yengede kalmış. Hiçbir şey demeden kalktık soluğu Saadet Çıkmazı’nda aldık. Bizimki ikinci dubleden sonra açtı ağzını, küfür kıyamet… Elif’ten başlayıp herkese verdi hakkını ne …

Saadet Çıkmazı Devamı »

Kaçmak

Karşımda duran toprak yığınına bakarken üç ayın nasıl geçtiğini düşündüm. Sular hâlâ hızlı şekilde yamaçtan aşağı akıyor, bense sağ ayak bileğim çamura batmış şekilde bekliyordum. Yaklaşık iki saattir aralıksız yağan yağmur, karşılaştığı her şeyi önüne katıp yer çekiminin dayanılmaz etkisiyle tüm köyün üzerinden geçiyordu. Tamir etmek için bir hafta uğraştığım odun deposunun direkleri kırılarak öne …

Kaçmak Devamı »