Deneme

Düş Kapanı

 Ne gerek vardı bu kadar tozu dumana katmaya! Ne oldu şimdi? Her yer yerle bir… Toplayacak ne güç kaldı ne de dizde derman… Eskiden yeniden konuşmaya yeni bir şeyler tatmaya, bir çiçeği koklamaya, yeni yerler görmeye, hissetmeye, popüler şarkılar duymaya, mutsuz sonlara üzülmeye, mutlu sonlara sevinmeye, geçmişe hüzünlenmeye, o günleri özlemeye, oynamaya, görünce heveslenmeye…  Yerimden …

Düş Kapanı Devamı »

Sürrealizm ve Zihnin Gücü 

 Gerçeklerin etkenlerinden uzaklaşarak mutluluk oyunları oynadığımız hayal âlemimiz üzerine, zihnimizde canlandırdığımız duygularla özgürce müdahale etme imkânı buluyoruz.   Zihnimizin arka odalarında yatan bu senaryolar gerçeğe nasıl dönüşür?   Bir resimde, bir yazıda veya bir notada hayata geçen zihin senaryolarını herkese göstermek, var olduğumuzun belki de en önemli kanıtlarından biridir. Tüm istek ve duyguları devasa bir akım içinde …

Sürrealizm ve Zihnin Gücü  Devamı »

Hayatın Anlamını Pascal’ın Bahsiyle Düşünmek

 Bir gün öleceğiz. Sevdiklerimiz de ölecek, bizi hatırlayan kimse kalmayacak. Hiç yaşamamış gibi olacağız. Öyleyse neden çabalıyoruz? Hayatımızın ne anlamı var?  Türümüzün yok olma ihtimali de epey yüksek. Ekolojik çöküş, nükleer savaş ya da yapay zekanın kontrolden çıkması gibi senaryolar sonumuzu getirebilir. Bunlar olmasa bile muhtemelen bir gün evrenimiz aşırı genişleyip donacak veya çöküp yok …

Hayatın Anlamını Pascal’ın Bahsiyle Düşünmek Devamı »

Savaş Suçlusunun İtirafları

 Yıkılmış uygarlıkların kalıntıları arasında dolaşmayı hep sevmişimdir. Bozguna uğramış kentler bana barışın kıymetini hatırlatır. Zamanın silip süpürdüklerine tanık oldukçayaşamdan yana inancım artıyor. Barışın tadını çıkarmalı, nitekim kâinatın sıfır noktasındaki medeniyetler dahi harabeye dönebilir. En korunaklı şehirler istila edilebilir, bereketli topraklar bir gün çoraklaşabilir.  Barış zamanında yurttaşlar çocuk büyütüp ekin yetiştirmeye pek heveslidir. Ben bu uğraşları …

Savaş Suçlusunun İtirafları Devamı »

Herakleitos Deli mi? Yoksa Uyanışın Karanlık Şövalyesi mi?

 Kendi dönemine imzasını atarak günümüze kadar düşünceleri ile yaşamayı başarmış ünlü filozof Karanlık Herakleitos, ortaya attığı fikir ve düşüncelerini anlaşılır ve sade bir dil ile değil; beyin süreçlerini çalıştıran, okuyucunun aktif olarak düşünüp yorum yapmasına yardımcı olarak gerçekliği kelimelerin gizli anlamları arasında bulmasını sağladığıiçin “Karanlık” unvanını kazanmıştır. Belki de o, karanlıklar içinde yol gösteren bir …

Herakleitos Deli mi? Yoksa Uyanışın Karanlık Şövalyesi mi? Devamı »

Benim Dünyam

 Bence serebral palsi (Beyin felci), kanserden sonraki en zor hastalıktır. Ben yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide elli altı gün geçirdikten sonra seçimimi yaşamdan yana kullanmışım. Bu hastalık, kişiyi ebeveynlerine bağımlı duruma getirse de sizin durumla mutlu olmanız bunu kabul etme sürecinde önem taşır. İnsanların size olan sevgileri, sizin bu hastalıkla yaşamayı öğrenmenizde büyük rol oynar. …

Benim Dünyam Devamı »

Sembolik Düşünce ve Birey

 Sembolik düşünce, insan zihninin karmaşık bir yönünü ifade eder. İnsanlar, düşüncelerini ve deneyimlerini simgeler aracılığıyla ifade edebilir; bu da dil, sanat ve kültür gibi çeşitli alanlarda kendisini gösterir. Sembolik düşünce; bireyin kendini anlama, dünyayı yorumlama ve sosyal etkileşimlerdeki etkilerini ve bunun bireysel kimlik, sosyal ilişki ve toplumsal yapılarla olan bağlantılarını ele alır.  Sembolik düşünce nesneleri, …

Sembolik Düşünce ve Birey Devamı »

İhmalin Elmas Parıltısında Çöküş: Olmamış Bir Geleceğin Harabeleri

 2199 yılına gelindiğinde, şehirler taşla ya da çelikle değil, rüyalarla inşa ediliyordu. Zamanın bir aksesuar olduğu, işlevselliğin güzelliğe hakaret sayıldığı bu yüzen kuleler, bir zamanlar unutulmuş bir ütopyanın fısıltılarıyla ayakta duruyordu. Bu şehirler sadece düşmedi—hayır, tam anlamıyla bir ihtişam içinde yok oldular. Kendi ışıltılı hayallerinin ağırlığı altında çökerek ihmali bir lüks olarak kucakladılar.  Bir zamanlar …

İhmalin Elmas Parıltısında Çöküş: Olmamış Bir Geleceğin Harabeleri Devamı »

Zamansız İnsan

 Zaman, insanı lâl eden bir süreç miydi ya da insanoğlu zamansız yolculuklara çıkan bir varlık mı? Neydi bu zaman? Dost, düşman? Herkes için aynı duyguları ifade etmeyen ya da bir an elimizi bırakıp kaçan yaramaz bir çocuk mu? Tutup yakalayamadığımız. Evrenin düzenindeki zaman ile içimizde büyüttüğümüz zaman aynı mı? İnsanın zaman kavramına bakış açısı nasıl? …

Zamansız İnsan Devamı »

Anarşist Kolektivizm ve Türkiye’nin Bireyselcilik Sorunu

 Kolektivist anarşizmin temelleri liberal görüşten çok sosyalist idealine dayanmaktadır. Kolektivist ideal, aslında insanların bireysel öz çıkarlarını değil, ortak iyi için beraber çalışmayı uygun gören ve insanların sosyal hayvanlar olduğunu savunan düşüncedir. Bu ideal, insanların sosyal dayanışma içinde olmasını, yani Kropotkin’in* söylemiyle karşılıklı yardımlaşmayı vurgular. Söylenenlerin üzerine bu doğal iyilik anlayışına safça kanmak anlamında değildir, ancak …

Anarşist Kolektivizm ve Türkiye’nin Bireyselcilik Sorunu Devamı »