yazılar

Gözün Düşü

 Masadaki kıvrımlı çizgiye odaklandığında büyük bir kanyonun içine doğru düştüğünü fark etti. İki ağacın gövdesine bağlanmış hamağın içine denk gelmişti düşüşü. Gözleri kapalıydı. Bir can acısı bekliyordu. Canı acımayınca hâlâ düşmeye devam ettiğini düşündü. Tek gözünü açıp kontrol etti. Hareket eden rüzgarlı bir atmosferde değildi. İleri geri giden ağaç dalları manzarası vardı karşısında. ‘‘Huh’’ diyerek …

Gözün Düşü Devamı »

Dr. Josi

 Ara sokaklarda, bu yapışkan asfalttan önce, afili taş yollar vardı. Köşedeki tekel bayisinin yerinde, eski bir saat tamircisi bulunuyordu. Adam o kadar zayıftı ki ne kadar dar giyinse de kıyafetleri hep bol dururdu. Durmadan yanan sigarası bitse yerine hep yenisini yakıyordu. Daracık dükkânda yığınla saat vardı, içeride saatler dışında her şey emanet duruyordu. Çil çil …

Dr. Josi Devamı »

Kum Saatinin Gölgesinde Kış Raporu

 Sonbahar da bitti.  Dışardaki kalabalıktan kaçarken hangimiz yakalanmadık içimizdeki kalabalığa? Kim hem dışarıda hem içeride birbirinden zor savaşlar vermedi? Hepimizin morali bozuktu ve ancak moralimizin bozuk olduğunu bir kâğıda yazdığımızda düzeleceğini söylüyordu uzmanlar. Başka türlü olmuyordu, düzelmiyordu hiçbir şey… Ne deniz havası almayı becerebiliyorduk ne de ağaçların ferahlığını içimize çekerek kahvemizi içmeyi.  Sonbahar da bitti. …

Kum Saatinin Gölgesinde Kış Raporu Devamı »

Uzun ve Eğreti Kayıp Objeler

 Zor Sevdalar diye bir kitabım vardı. Hâlâ da var, daha doğrusu. Üç yaz önce ilk defa okudum ve çok sevdim; hatta bir şekilde kapağının poster hâlini bulsam da evime assam diye bile düşündüm. Kitap Calvino’nun; belki biliyorsunuzdur. Geçen yaz yakın bir arkadaşıma ödünç verdim ama o daha kitabı bitirmeden aramıza mesafeler girdi. Ben de hemen …

Uzun ve Eğreti Kayıp Objeler Devamı »

Mevsimler Arasına Sıkışmış Siluet

  yastık altına                 altından periler sakladım saksılar sulardım içi çocuk merakım dolu               sıkmaktan dişlerim çatladı                                 sonunda geldi kış sonunda gittin //Kasımın onuydu zannedersem baharın büyüsündeydim büyükbabamın anlattığı masal    dolaşırken etrafta    sana çarptı -uyuyordun- venüsün ilk uydusu adını aldı           -bence Afrodit- ve aklımı KİMSİN SEN            …

Mevsimler Arasına Sıkışmış Siluet Devamı »

Straplez Gelinlik ve Modern Kadının Felsefesi: Omuzlardan Özgürlük Taşan Bir Manifesto

 Düğün, tarihin en köklü ritüellerinden biridir. İtaatin, bağlılığın ve toplumsal beklentilerin bir törenle kutsandığı bu ritüel, aslında kadın bedeni üzerinde yüzyıllardır süregelen ideolojik savaşı da yansıtır. Fakat gelinlik denilen o beyaz zırhın en radikal versiyonu, straplez gelinlik, kadının özgürleşme manifestosuna dönüşen sessiz bir başkaldırıdır. Bu basit gibi görünen tasarım, felsefi, sanatsal ve hatta politik bir …

Straplez Gelinlik ve Modern Kadının Felsefesi: Omuzlardan Özgürlük Taşan Bir Manifesto Devamı »

Geleceğin Destanı

Zamansız bir tren düdüğü çaldı, Dün, yarınla el ele kaldı. Gökte neon yıldızlar parlar, Robot derviş zikre dalar. Ay, plazma bir hilâl şimdi, Gölgesinde kodlar indi. Sema, LED’le bezenirken, Mehtap lazerle çizilirken. Türküler dijital tellerde, Yayla değil, bulut ellerde. At koşturan bir algoritma, Göçebe ruh, siber ritimle. Üzengide jet motorları, At kişnedi, kod morardı. Yazgı …

Geleceğin Destanı Devamı »

Yalnız Zengin

 Ahmet Bey’in gardırobunda elli üç takım elbise vardı. Her birinin içine giydiği yelekler özenle seçilmiş, İtalyan terzilere özel olarak diktirilmişti. Sabahları aynanın karşısına geçtiğinde, kravatını bağlarken hep aynı düşünce geçerdi aklından: “Mükemmel görünüyorum.”  Sahibi olduğu holdingin toplantı salonuna her girişinde, masanın etrafında oturan yöneticilerin bakışları üzerinde toplanırdı. Konuşmaya başladığında ise, gözler yavaş yavaş başka yönlere …

Yalnız Zengin Devamı »

Rus Ruleti

 Bir arkadaşım “Sıradan bir günün neye benzediği, tekrar eden yaşanmışlıklarla ilişkilidir.” derdi. Benim için tekrar eden günlerin birinde, her geceki gibi yelkovanın yeni güne alamet ettiği saatlerde, yüksek müzik sesiyle kapladığım İstanbul’u, az önce denizden seyreden ben değilmişim gibi bir de köprü üzerinden görebilmek için bir kıtadan diğerine çember çiziyordum. Nasıl olsa saatlerimi çalan bir …

Rus Ruleti Devamı »

Tarih Tekerrür Eder

 25 Temmuz 2017. Tarihin acıları tekerrür ettiği gün. Bana yabancı gelmeyen duygular. Benimle aynı yaşta bir erkek çocuğunun, yani artık bir yetişkin de denebilir, ölen annesinin arkasından çaresizce göz yaşını sildiğini gördüm. Ve bunu görmek insanın bazı acılarını tekrarlamasına neden oluyor.  O kadar kalabalığın içinde acını saklayamamak, son kez ne zaman gördüğünü bilmediğin annen için …

Tarih Tekerrür Eder Devamı »