Esra Kahraman

Oyun

 Okulun bahçesindeki büyük ağacın altında oturuyordu. Burası her zamanki yeriydi. Teneffüslerde bu büyük ağacın altında oturup oyun oynayan çocukları izlerdi. Bu ağaç sanki dünyadan çok uzakta bir yerdi. Kimsenin onu görmediği, kimsenin aksayan ayağıyla dalga geçmediği, uzak ve korunaklı tek yer.  Firuze aslında okulu çok seviyordu. Her sabah heyecanla uyanıp önlüğünü giyer, annesi uzun kumral …

Oyun Devamı »

Tutunmak

 Haftanın tüm yorgunluğu omuzlarının üzerinde birikmişken spor salonuna gidip gitmemek konusunda bir müddet düşündü. Sadece kırk dakikasını ayıracağı bir eyleme karşı olan bu aşırı isteksiz ruh hâlinden uzaklaşmaya çalışarak yola koyuldu. Korna sesleri, birbirini ezercesine ilerleyen kızgın arabalar, sürekli bir yerlere yetişmeye çalışan bir yığın insan arasında kulaklığından gelen müzik sesiyle içinde bulunduğu kaos ortamından …

Tutunmak Devamı »

Yara

 Yaralanarak başlıyoruz hayata! Nereden, nasıl, kimden geldiğini zamanla bizim bile unuttuğumuz yaralarla. Küçücük bir bakışın oluşturduğu bir yara, bazen derin bir sukutun oluşturduğu bir yara… Böyle böyle içimizde küçüklü büyüklü kesikler oluşmaya başlıyor. Bazısı zamanla kapanıveriyor hiç olmamışcasına… Bazıları derin bir kesikten akan kan gibi çağıldayıp duruyor içimizde. Ne pansuman ne de bir sargı bezi …

Yara Devamı »

Yara

 Yaralanarak başlıyoruz hayata! Nereden, nasıl, kimden geldiğini zamanla bizim bile unuttuğumuz yaralarla. Küçücük bir bakışın oluşturduğu bir yara, bazen derin bir sukutun oluşturduğu bir yara… Böyle böyle içimizde küçüklü büyüklü kesikler oluşmaya başlıyor. Bazısı zamanla kapanıveriyor hiç olmamışcasına… Bazıları derin bir kesikten akan kan gibi çağıldayıp duruyor içimizde. Ne pansuman ne de bir sargı bezi …

Yara Devamı »

Çocukluk

 Gözlerini açtı. Yüzünü kaç dakikadır güneşe dönmüş oturduğunun farkında değildi. Kemiklerine kadar ısınmış, vücudu gevşemişti. Anlık bir huzurun içerisinde bulmuştu kendini. Birden karşı bankta oturan küçük kız çocuğuna takıldı gözleri. Yanında oturan kadına bir şeyler anlatıyordu. Belli ki annesiydi. Biraz ürkek, biraz çekingen kız, özgüvenli durmaya gayret ediyordu. Kızın annesi başörtüsünü düzeltip kaygıyla etrafa bakınmaya …

Çocukluk Devamı »

Rüya

 Kulağındaki uğultularla sersemlemiş şekilde doğrulmaya çalıştı. Gözlerini açtığında ortalık toz bulutuyla kaplaydı. Yerden kalkıp etrafa bakındığında gördükleri karşısında dehşete kapıldı. Ameliyathane yerle bir olmuş, hastanenin büyük bir bölümü yıkılmıştı. Yerlerde yatan insan bedenleri, etrafa sinmiş kan kokusu, acıdan inleyen insanlar… Gözleri kararmaya başladı. Yürümeye çalışırken yalpaladı. Elleri yıkılan duvarlar arasından tutunacak hiçbir yer bulamadı. Vücudunda …

Rüya Devamı »

Koku

 Gri bulutların göğü kapladığı kasvetli bir sabahtı. Bölük pörçük uykusunun vücudunda bıraktığı ağrılardan ayağa kalkmaya zorlanıyordu. Gözlerini ovuşturdu. Güçlükle ayağa kalktı. Balkonun kapısını açıp, yüzüne vuran soğuk rüzgârla ürperdi. Üşümüştü. Balkona çıkmadan salona döndü. Kanepenin üzerindeki kırmızı hırkayı alıp giydi. Balkona çıkıp derin bir nefes çekti içine. Gözlerini kapadı. Kuşların sesiyle, rüzgârda salınan ağaçların yaprak …

Koku Devamı »

Düşmek

 Metrodan yükselen mekanik sesle irkilerek uyandı. Kırımızı ışıklı ekranda yazan durak ismine baktı. Henüz ineceği durağa gelmemişti. Tıklım tıkış insan vücutlarına bakarak oturacak bir yer bulduğu için şanslı saydı kendini. Böylelikle yol boyu uyuyup günün yorgunluğunu bir nebze de olsa atabiliyordu. Metro her zamanki gibiydi. Düşünceli, umursamaz, neşeli, hüzünlü bir sürü suratla, kesif ter kokularının …

Düşmek Devamı »

Tedavi

 Boynundaki acıyla içine daldığı düşüncelerden irkilerek çıktı. Çok derin bir acı değildi ama birden bir sızı hissetmişti. Doktor, hareket etmeden biraz beklemesini söyledi. Yüz üstü yattığı sedyeden yerdeki beyaz fayanslara bakıyor, boynundaki acının hafifleyerek kayboluşunu hissediyordu. Gün boyu oturduğu sandalyenin, gözlerini kırpmadan akşama kadar binlerce iş yaptığı bilgisayarının vücuduna armağanı olan bu boyun ağrısından kurtulamamıştı. …

Tedavi Devamı »

Böcek

 Anahtarı çevirirken apartman boşluğundaki ışık kapanıvermişti. Başını çevirip elini salladı. Allah’ın cezası ışık yanmamak için direniyordu. Birkaç hızlı el savruluşu sonucu açılan ışığın dalgalarıyla gözlerini kısıp kapıyı açtı. İçeri girer girmez kolunda koparcasına ağırlık bırakan çantasını girişe atıverdi.  Paltosu kendini soğuktan koruyan bir araçtan çok, bir beton parçası gibi yapışmıştı dünya yükünden yılmış yorgun omuzlarına. …

Böcek Devamı »