Ay: Mart 2023

Hayata Karşı Suçlar -1-

Bazen karanlıkta bir kuş olursun Kimse göremez Dışında mı yoksa içinde mi kafesin Yaşamın kıyıları nereden başlıyor Ne kadar uzaktasın En yakın fay hattının geçtiği yerden. Bir çığlık duyurabilir Artık vaktin geldiğini Bırakıp elini o esmer dağın Bağıra bağıra çığ haberini Kardır inen o dik yamaçlardan, Aklında sorular ve Uçurumlarla. Bir ses belki de enses …

Hayata Karşı Suçlar -1- Devamı »

Nühüfte

 Ruhlar vardı, hür olmak isteyen; maskeler vardı, bu ruhların özlerini gizleyen. Benlikler vardı, çırpındıkları yerden kurtarılmayı bekleyen. İnsanlar vardı; cesaret, onlar için biçilmiş kaftandı. Cesur oldukları için, kan damarlarında çağlardı âdeta.  Yazımın başlığını, “nühüfte” koymam da insanların taktıkları maskenin sırlarından dolayı aslında. Nühüfte, “saklı, gizli” anlamına gelir. Eksik bir şeyler vardı bu insanlarda, çözülmeyi bekleyen …

Nühüfte Devamı »

Söylence

İnşat et Epidius! Kopsun dilden yaralanmış balad Yağ çıvgın kalabalığın üzerine Bu eski bir söylencedir Diyorlar ki O’na hayat O mudur efkârlı gökten fışkıran O mu ebede ermiş Orpheus? Ne yana dönsem çağıl çağıl Akıyor ruha gayb Küçülüp ufalanıyor söz Gittikçe daralıyor yağmalanmış an Yaşamak, vahada mügeylan Öldür Ben’i, dirilt merkezinde!    

konuşur gibi

pamuk arasında çimleniyor neşe niyetine beslediğin acıların hesap deryasında boğulmuş nemli zamanı geleceğe hazırlarken sana gelen çocuğu bıkmadan ağırla, düşlerindeki dükkânları kapatma içtenliği anlatan bir şeker ile gökkuşağına yeni renkler katılır, unutma “iyi olmana sevindim” derken; o, senin harabe dergâhında yas tuttuğunu biliyor seni bir tek güneş anlar, o da günü gömdükten sonra karaları bağlar …

konuşur gibi Devamı »

Karadut

 Güneş öğle saatlerinde yalancı bir merhaba dedi ve kaçtı. Ardından koca ayakları ile ayaz bastı. Kar gökyüzünden tuz gibi dökülmeye başladı. İliklerime kadar donuyorum. Gözlerime ve burun deliklerime kar taneleri giriyor. Ayağımın altından taşlar kayıyor. Yavaş yavaş zihnim bulanıyor. Gözlerim kararıyor. Hem ateşler içinde yanıyor hem tir tir titriyorum. Zihnimde sönmekte olan mumun alevi gibi …

Karadut Devamı »

Karadut

 Güneş öğle saatlerinde yalancı bir merhaba dedi ve kaçtı. Ardından koca ayakları ile ayaz bastı. Kar gökyüzünden tuz gibi dökülmeye başladı. İliklerime kadar donuyorum. Gözlerime ve burun deliklerime kar taneleri giriyor. Ayağımın altından taşlar kayıyor. Yavaş yavaş zihnim bulanıyor. Gözlerim kararıyor. Hem ateşler içinde yanıyor hem tir tir titriyorum. Zihnimde sönmekte olan mumun alevi gibi …

Karadut Devamı »

13 Mayıs ve Ertesi

 Pencereden içeri süzülen ışık hüzmesi, yeni başlayan bir günün habercisi gibi hem Leyla’nın kambur bedenine hem de üstünkörü örtülmüş yataktaki yastığa yansıyordu. Kalkmak zor değildi belki. Ama fiziksel yönü yüksek, az getirili bir iş için, her gün 3 saatini yolda geçirmenin can sıkıcılığı, öğrenilmiş çaresizlik olarak bir kenarda duruyordu öylece. Akşamları motel odasına geldiğinde kimi …

13 Mayıs ve Ertesi Devamı »

Şişedeki Yasa

 Esasında başlangıcın ne ilham verici bir kadın güzelliğinden, her anı birbirinden farklı bir doğa olayından ya da tanrısal olarak kabul gören sanatsal bir etkiden kaynaklanmadığını söyleyebilirim. Çünkü o zaman bunlardan bir tekine bile sahip değildim. Aklımı başımdan alacak bir kadın yoktu yanımda, batan güneşin son ışık huzmeleri gözlerimi kısmamı gerektirmeyecek nahiflikte kaşlarıma takılıyordu, bir de …

Şişedeki Yasa Devamı »

künye

  aldırmadan bir yerlerde dünyanın yeniden doğduğuna dualarımı bitirdim usançla eskicinin el arabasında gezen düğmesi bozuk radyo misali fersiz sözcüklerle dönüp durdum aklımın köhne köşelerinde bilmem kaç saat yokuş yukarı evin ıssızlığına gömdüm künyeni kızıl bir sitem saldım şafağa saka kuşları sustu sesime bürünüp yalnızlığın kara büyüsüne kayboldum.               …

künye Devamı »

Postacı

 Kana ve toprağa bulanmış ellerden havaya bırakıldığında, kendisine sonsuz bir özgürlük verilmişçesine sevindi. Şimdi ilk kez ayrı kaldığı eşine gitmeliydi, onu çok özlemişti ve koparılıp alındıkları o yere dönmeliydi. Geçmesi gereken yerleri ezbere biliyordu. Gözlerini kapatsalar bile eşinin yanına uçardı, buna şüphe yoktu.  Ayağına bağlanmış olan ip ve kâğıt, dengesini sağlamakta ona sorun yaşatıyordu. Sağ …

Postacı Devamı »