Ay: Aralık 2023

Benim Adım: Melek

Benim adım: Melek Karanlığın bedeninden geldim Annem, o itaatkâr ve sonsuz kadın Toprakta doğurdu beni, korkuyla emzirildim Güneş, saçlarımın düğümlerini çözdü; ağzım ayrık-uyku kokan duvarlar Bronz bir ayna ve bir iskemle: Tüm hayat! Dağa kaçan ürkek hayvan, yaralı üveyik Gözleri idam mahkûmu esir- son lokmasını çocuğuna ayıran Veyahut kafası hep silahla yoğrulan o insan kadar …

Benim Adım: Melek Devamı »

forêt d’existence

icap etmiş ferhunde hayat işte burdayız mor ötesi zıtlaklar içindeki mağrur dostlarım buradayız unutuşlardan ölesiye alacaklı, biraz nane mollayız kardeşdoğmuşlar ile kalleşdoğmuşların hazin ve görkemli hikayesinde bizler sonsuz sayıda türlü türlü başrollerde   belli ki açık etmiş hayat kendini bizle bebeklerin çığlıkları heriflerin tükürdüğü sevgiler hatunlar allıklar içinde kainatın borsasında dalgalanan kurdur insan olası olan …

forêt d’existence Devamı »

Kuru Otlar Üstüne (6)* : Bir Zamane Bakışı Yaratmak

 Yüzümüzü önümüzde durana ne zaman döneriz…Bir ses, bir renk, bir görüntü gelip bizi sarsaladığında mı; yoksa içimizde/ruhumuzda alevlenen bir itkiyle mi o gerçekliğe derinlikli biçimde yöneliriz…  Sanatın bir yönelme, görme, hissetme, algılama  ve söyleme/iletme eylemi  olduğunu düşünecek olursak; ilk başlama noktası sanırım “önümüzde” duranla oluşuyor.  Bir metin de yazsanız, film de çekseniz, resim de yapsanız …

Kuru Otlar Üstüne (6)* : Bir Zamane Bakışı Yaratmak Devamı »

Romantizm: Değirmenlere Karşı

  Bulutların Üzerinde Yolculuk – 1818 Caspar David Friedrich Romantizm    17. yüzyılda ortaya çıkmış olan Romantizm akımının akla, kurallara, duygulara inat ortaya çıktığını biliyor muydunuz?  Romantizm, bir nevi akla bir başkaldırıdır. Dönemin sanatçıları, sanatın bireysellikten uzak daha kapsayıcı olduğuna dair ilk tohumları bu akımda ekmeye başlar.  Her şey coşkuludur. Figürler, renkler ve gerçek, tüm …

Romantizm: Değirmenlere Karşı Devamı »

Buz-ACI

Ölüm kapımızı çalınca; “Bekle,” dedim ona. Açma sakın şu kapıyı. Çalar çalar gider belki. Sen sen ol Burada kal. Yanımda. Yanı başımda. Bilirim; Soğuktur oralar Çıkma dışarı.   Gözlerin kaldı Arkada. Ama bir kez aralamıştın o kapıyı. Soğuktu. Çok soğuktu. Buz kesti Her yanımızı.   Üşüdün. Isıtamadım ilk kez. “Gitme” dedim, bi-çare beni yine dinlemedin …

Buz-ACI Devamı »

Çocukluk

 Gözlerini açtı. Yüzünü kaç dakikadır güneşe dönmüş oturduğunun farkında değildi. Kemiklerine kadar ısınmış, vücudu gevşemişti. Anlık bir huzurun içerisinde bulmuştu kendini. Birden karşı bankta oturan küçük kız çocuğuna takıldı gözleri. Yanında oturan kadına bir şeyler anlatıyordu. Belli ki annesiydi. Biraz ürkek, biraz çekingen kız, özgüvenli durmaya gayret ediyordu. Kızın annesi başörtüsünü düzeltip kaygıyla etrafa bakınmaya …

Çocukluk Devamı »

Pi

sanırım sıfırım. tonla hayat planım, tonla teorim ve tonla çöpüm var benim ve ben kuş gibi hafifim. neyi önemsemem gerektiği ile ilgili tarihi ahşap  hücrelerim yandı. iyi ki…? yorum yapmak, naz niyaz dinlemek, kalıba girmek ve bütün bunlara karşılık “anlıyorum, doktora mı gitsek acaba?, çok eve tıkıldın bir dolansak, iyi olacak olacak, enerji al ver, …

Pi Devamı »

Ağaç Gölgesi

 Yıllar öncesi aklına gelmişti. Kendi köylerine ait meranın bittiği yerde, diğer köyle sınırları belli olsun diye köyün ağası olan dedesi tarafından dikilen ağacın gölgesi, sevdalarının tanığı olmuştu. Memet bugün de aynı yerdeydi ve Türkan gibi o da köyüne geri dönmüştü.  Geri dönmüş derken Türkan boşandıktan sonra yılın neredeyse yarısını köyde geçiriyordu. Yazın bunaltıcı havasına İstanbul’un …

Ağaç Gölgesi Devamı »

Bu Bir Dans Sevgilim, Bu Bir Dekadans*

 O gideli üç ay oldu. Giderken bir şey söylemedi. İnsan ömründe üç ay nedir değil mi, ama ben o gittiğinden beri nefes alamıyorum. Sanki içimde bir kor var sönmüyor bir türlü.  Odasına uğruyorum her gün. Koltuğuna oturup etrafa bakıyorum. Duvarda bir Bacon resmi, yüzü birbirine girmiş demiştim ilk gördüğümde. Gördüğün bu mu, demişti. Yanlış bir …

Bu Bir Dans Sevgilim, Bu Bir Dekadans* Devamı »